DOĞAL GÜZELLİK EN GÜZELİ

Kozmetik ürünlerinin mucizevi sonuç doğurmayacağını, kadınların beklentilerinin gerçekçi olması gerektiğini vurgulayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Tuğrul Dereli, “Kozmetik ürünleri hayatımızın bir parçası. Ancak  ihtiyaç durumunda ve bir uzmandan öneri alınarak kullanmak gerekir. Yanlış ve bilinçsiz kullanılan kozmetik ürünleri çeşitli hastalıklara yol açabilir” şeklinde konuştu.

Kozmetik ürünlerin tıbbi ilaç olmadığının altını çizen Doç. Dr. Dereli, bu ürünlerin medikal ürünlerle karıştırılmamasının gerektiğini, tıbbi ilaçların bilimsel deneylerden geçerek kanıtlanmış olduğunu fakat kozmetik ürünlerinde böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.Kozmetik sanayide reklam ve pazarlama faktörünün çok önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dereli, “Bu ürünler reklamlarla değer kazanır. Kozmetik büyük paraların döndüğü bir sektör ve yatırımların çoğu pazarlama ve reklama yapılıyor. Bu da tüketici için bir handikap oluşturuyor. Kadınların reklamlarla dolduruşa gelmemesi gerekir. Kişi önce bu ürüne ihtiyacım var mı diye düşünmelidir” şeklinde konuştu.

Özellikle 35-40 yaş arası kadınların çok çeşitli ürünler kullandığını söyleyen Doç. Dr. Dereli, “Örneğin piyasada yaşlanmayı önleyen birçok krem var. Oysaki yaşlanmanın yerçekimi, mimikler, güneş gibi çeşitli sebepleri vardır. Hiçbir krem yerçekimi sonucu cildimizde oluşan sarkmaları engelleyemez. Burada tek önleyebileceğimiz güneş faktörüdür. Zaten en gerekli kozmetik ürünü de güneş koruyuculardır” diye konuştu.

CİLDE UYGUN ÜRÜNLER TERCİH EDİLMELİDİR

Kozmetik ürünlerinin yan etkilerinin cilde uygun olan ürünün  seçilmemesinden kaynaklandığına dikkat çeken Doç. Dr. Dereli, bu ürünlerde iyi markaların tercih edilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Cildi yağlı olan bir insanın nemlendirici kullanması çok saçma ve gereksiz. En iyi nemlendirici sebum denilen cildin kendi yağıdır. Cildi yağlı olanlar süt bazlı ürünler ve yağsız güneş koruyucuları kullanmalıdır. Yağlı ciltlerin en önemli sorunu sivilce ve saç kepeklenmesidir. Bu yüzden sivilceli ciltlerin ilaç kullanması gerekiyor ve yüzlerini kompak adı verilen katı temizleyicilerle temizlemeleri gerekir. Cildi kuru olanlar ise krem bazlı güneş koruyucuları ve nemlendirici kullanmalılar. Örneğin ben,  cildi kuru olan hastalarıma kese yapmamalarını, banyoda saç ve vücut şampuanı kullanmalarını, banyo sonrası cilde mutlaka nemlendirici uygulamalarını öneriyorum.”

GÖZALTI MORLUK KREMLERİ VE

SELÜLİT  KREMLERİ FAYDASIZ

“Kozmetik ürünlerini test etmeden kullanmayın” diyen Doç. Dr. Tuğrul Dereli, özellikle piyasadaki gözaltı morluklarını ve selüliti gidermek için satılan kremlerin hiçbir faydasının olmadığını savundu. Selülitin bir hastalık olduğunu ve kremlerden fayda beklemenin doğru olmadığını söyleyen Doç. Dr. Dereli, “Kahve ve kola içmek, spor yapmamak, sigara kullanmak gibi faktörler selülite yol açar. Kişi yaşam tarzını değiştirmedikçe yani spor yapmadıkça, sigarayı bırakmadıkça selülitten kurtulamaz” dedi.

Gözaltı morluklarının çözümünün olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Dereli, gözaltı kırışıklıklarının giderilmesi için satılan kremlerin de gözaltı bölgesini tahriş ederek o bölgede ödem oluşturabileceğinin altını çizdi.

ÖNCELİKLE  BEYNİNİZDE  KENDİNİZİ  GÜZEL  GÖRÜN

Kozmetik ürünlerinin yanlış ve çok sıklıkla kullanılması halinde son derece zararlı etkileri olabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Dereli, “Olur olmaz herşeyi kullanmak deriye eziyet olur. Alerji, egzama gibi deri hastalıklarıyla çok fazla karşılaşıyoruz. Kozmetik ürünlerini hiç kullanmayın demiyoruz ama bilinçli bir şekilde ve bir uzmandan yardım alarak kullanılması gerektiğini önemle vurguluyoruz” dedi. Ayrıca her gün makyaj yapmanın da cildi olumsuz yönde etkilediğine değinen Doç. Dr. Dereli, sürekli makyaj yapanlarda çabuk yaşlanma, gözeneklerin açılması gibi sorunların da ortaya çıkabileceğini söyledi ve ekledi. “Aşırıya kaçıp cildinizi tahrip etmeyin çünkü cildimiz bizim en büyük hazinemiz. Kendiyle barışık olan insanların zaten bu ürünlere ihtiyacı yok. Kozmetik sadece ufak bir rahatlamadır. Önemli olan kendimize nasıl baktığımız ve kendimizi beynimizde güzel hissetmemizdir.”