27 Kasım 2024
  • İzmir4°C

BU AYIP FOÇA'YA YETER...

Hasan Eser / Aliağa Haber / Yeni Vizyon Gazetesi / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Dikili Haber/ Menemen Haber / İzmir Haber /

Bu Ayıp Foça'ya Yeter...

09 Mayıs 2015 Cumartesi 10:05

BU AYIP FOÇA'YA YETER!
 
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi 
 
Sen önce hangi amaçla satın alındığını bildiğin halde beş para etmez tarlanı, astronomik rakamlara sat, sonra dön arkanı “Ben Termik Santrallere karşıyım” diye bir tarafını yırt…
 
Sen Mersin Akkuyu’da kurulacak nükleer santrale bağıra bağıra tepki göster, ama oluşturulan cüruf dağları ile Foça'nın Ilıpınar Köyü'nde ki cennet vadilerini cehennem vadisine dönüştürenlere karşı sessiz kal…
 
"Çevre katliamına izin veren Belediye CHP’li olunca caiz oluyor değil mi?"
 
Sen Gezi Parkı'nda 2 tane ağaç için sokağa in, tencere tava çal, ülkenin Başbakan'ına küfür et, ortalığı velveleye ver, Foça’da lağım sularını sokağa, denize akıtanlara ses çıkarma… 
 
Sen, “İstanbul’da denize dolgu yapılıyor” diye ağzına geleni söyle; İzmir Körfezi'ni deniz olmaktan çıkarıp, adeta dev bir lağım çukuruna dönüştüren zihniyeti omuzlarda taşı…
 
Sen, dünyanın en büyük hava limanını yapan hükümeti vatana ihanet etmekle suçla, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, bir doğa harikası Yamanlar'a yapılması planlanan Katı Atık Bertaraf Tesisi için çıkıp tek bir laf bile etme...
 
Sen, temiz olduğu kanıtlanan Kuito gemisine ‘radyasyonlu’ diye tepki göster; Foça’nın dünyada eşi benzerine ender rastlanan güzellikte ki İngiliz Burnu yarımadasında karaya oturtulan ‘hayalet gemi’yi görmezden gel…
 
Hiç kimse kusura bakmasın ama ben artık Foça’da çevreci ve doğa dostu geçinenlerin samimiyetlerine inanmıyorum, hatta takiye yaptıkları konusunda çok ciddi şüpheler taşıyorum…
 
Foça'ya o hayalet gemiyi kim, neden, nasıl getirdi bilmiyorum!
 
Öğrenmekte istemiyorum! Zira böyle bir skandalın mazeretini geçerli bile olsa dinlemeye tahammülüm yok!
 
Bende dahil olmak üzere, biz Foça’da yaşayanlar, her yeri geldiğinde Foça’ya olan aşkımızdan bahsediyoruz.
 
Pekâlâ, insan çok sevdiği varlığın zarar görmesine izin verir mi, kıyabilir mi?
 
Günlerdir bekliyorum belki birkaç duyarlı insan çıkarda Foça'nın siluetini bozan, tehlike saçan o hurda gemiye tepki gösterir diye…
 
Görünen o ki, Foça'da herkes hayatından memnun!
 
Geçenlerde Aliağa’da aşırı solcu bir abimle sohbet ediyoruz.O sırada Aliağa'nın sanayi bölgesinde ki fabrikaların bacalarından semaya dumanlar yükseliyor…
 
Derken bakışlarım tutuklu kaldı bacalarda… Gayri ihtiyari de olsa; “Aliağa’da bacalardan yükselen dumanları izlemek, işkenceden farksız geliyor insana” şeklinde kelimeler döküldü dudaklarımdan…
 
Abim ne yanıt verse beğenirsiniz? “Sana bu kadar zul geliyorsa çevir kafanı bakma o zaman o tarafa…”
 
Yanılmıyorsam bizim Foçalı solcular da aynı taktiği uyguluyor, sahilde gezinirken hiç bakmıyorlar İngiliz Burnu tarafına…
 
İnsan yaşadığı şehre karşı bu kadar duyarsız ve sorumsuz olabilir mi?
 
Konu Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı olduğunda pankartları, dövizleri kaptığı gibi soluğu Foça Belediye Meydanı'nda alanlar, yaşanan bu çevre skandalına niçin reaksiyon göstermiyorlar?
 
Nesli tükenmekte olan Akdeniz Fokları'nın yaşadığı Foça, Türkiye’de ki 16 tane Özel Çevre Koruma Bölgesi’nden biri konumunda… 
 
Ayrıca söz konusu geminin kendi kaderine terk edildiği İngiliz Burnu yarım adası da SİT alanı olma özelliğine sahip…
 
İşte bugün yarın turizm sezonu açılıyor, çok merak ediyorum; ilçemize gelen yabancı turistlere bu rezaleti nasıl izaha edecekler?
 
“Bu hurda gemi burada ne arıyor?” diye soran yabancı turistlere; “Sende AKP’lisin galiba, dinci, gerici işte… başka ne olacak ki” mi diyeceksiniz?
 
Siz en iyisi mi bu konuda günlük hayatta uyguladığınız taktiği uygulamaya devam edin, salağa yatın, size gemiyi işaret eden yabancı turistlere ‘I do not know English’ diyerek başınızdan savuşturun gitsin…
 
'Gemiyi tsunami getirdi’ diyecek haliniz yok elbet…
 
Hal böyle iken Foça’yı, İzmir’i ve Türkiye’yi yönetenler neredeler? Böyle bir rezaletin oluşmasına başta Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ olmak üzere ilgili ve yetkili kurumlar nasıl izin veriyor?
 
Söz konusu geminin oraya çekilmesine izin veren yerel yönetim, göz yuman bürokratlar ve hadiseye sessiz kalan vatandaşlar acaba Foça’ya nasıl ihanet ettiklerinin farkındalar mı?
 
Öte yandan Club Otel Phokaia Genel Müdürü ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, turizmciler adına bu skandal hakkında ne düşünüyorlar? Merak ediyorum!
 
Türkiye’de turizm meşalesinin ilk yakıldığı yer olan Foça’da yaşanan bu rezaletten Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin haberi olduğunu hiç sanmıyorum!
 
Ayrıca geçtiğimiz günlerde küçük çocukların hayalet gemiye tırmandığına şahit oldum, merak edip gemiye çıkan her hangi bir çocuğumuzun maazallah başına bir şey gelirse hesabını kim verecek?
 
Her geçen gün biraz daha çürüyen geminin tanklarında ki petrol denize sızarsa, olası çevre katliamının sorumlusu kim olacak?
 
Uzun lafın kısası, Bu Ayıp Foça’ya Yeter…
 
DENİZ KIZLARI FOÇA'DA GÖRÜLDÜ...!
 
Bu arada unutmuştum. Foça'nın kulağı delikleri hurda gemide gizemli birşeyler var diyor!
 
Geceleri gemiden ışıklar çıkıyor. Gökyüzünden ilginç cisimler gemiye inip kalkıyor! Geminin olduğu yerde bir hazine veya başka bir maden veya bir balık türü çalınıyor da biz mi göremiyoruz?
 
Geçtiğimiz gün balıkçı gençler geminin etrafında iki tane deniz kızı görmüşler!
Bu gemide bir şey var ama ben anlamadım!
 
KISSADAN HİSSE…
Vezirler huzura çıkmışlar: Padişahım, hazinede para kalmadı. Yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerek yakınmışlar. 
 
Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış, Eeee! Ne vergisi koyalım?, demiş... 
Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! 
 
Padişah,Tamam, demiş. Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine: Tepki var mı?
 
Hiç bir tepki yok! 
 
İyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsınlar! 
Aradan bir süre geçmiş, Padişah: Var mı şikayet? 
 
Yok! 
 
Halkın tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş: Köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni halletsin! 
 
Aradan birkaç gün geçmiş, halktan yine bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini, halkı dinleyelim hele bir, demiş.
 
Gitmişler köye, Padişah sormuş:Var mı şikayet? 
 
Ses yok.
 
Padişah tekrar : Var mı şikayet? 
 
Şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş: Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!... Eeee!, demiş Padişah bir umutla...
 
Akşamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, hani oraya bir adam daha koysanız..
 
dsc_1197.jpg
 
    Aliağa Haber / Yeni Vizyon Gazetesi / Foça Haber / Dikili Haber / Bergama Haber / Dikili Haber/ Menemen Haber / İzmir Haber /  
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.