23 Kasım 2024
  • İzmir14°C

BORA GİRGİN YAZIYOR

Fatma teyze, gecenin keskin soğuğunda yetmiş beş yaşına aldırmadan sokağa çıktı. İki tekerlekli kendinden büyük el arabasına, üşüyen çatlak elleriyle yüklendi. Yüzündeki derin çizgiler ise çok anlamlıydı. Okuyan iki

Bora Girgin Yazıyor

2007-03-20 03:04:41

Kadınlarımız / Bora Girgin

Fatma teyze, gecenin keskin soğuğunda yetmiş beş yaşına aldırmadan sokağa çıktı. İki tekerlekli kendinden büyük el arabasına, üşüyen çatlak elleriyle yüklendi. Yüzündeki derin çizgiler ise çok anlamlıydı. Okuyan iki torununa bakmak için yola düştüğünde şehrin ışıkları ise bir bir sönüyordu. Kadınlar, ışıklarını söndürüp yattıkları evlerinde  aileleriyle birlikte şen şakraktılar. Birazdan koca şehir, onca yorgunluğun ardından uykuya dalacaktı.

Kediler ve köpekler gecenin sessizliğinde çöpleri eşelemekten, sıska vücutlarına girecekleri bir iki lokmanın telaşı içindeydiler. Fatma teyze, çöplere bakıp “ Bugün şansım var.” Diye keyiflendi. İlk yanaştığı çöplüğün kokusuna aldırış etmeden karıştırmaya başlayıp, atılanları gördüğünde; “ Bence bu millet gerçekten fakir değil “ diye hayıflanmaktan da kendini alamadı. Kirden kararmış  elleriyle ikinci çöpe yönelip, plastikleri, camları, tenekeleri ve kağıtları önce bir kenara ayırdı. Dizlerindeki tüm ağrılara rağmen çömeldiği yerden doğrulduğunda demirlere asılmış poşeti gördü. Açıp baktığında, yüzünü buruşturup, içinden; “Allah bizi taş edecek. Bu ekmekler kuru değil ki, neden çöpe attılar” diyerek poşeti özenle beline sardı. “Atalarımız bu toprakları düşmanlardan kurtarırken yokluk içinde çarpışmadılar mı? Açlıktan çarıklarını yemediler mi? “ diyerek hayıflanmasına devam etti.

Evet, bir kadınlar gününü yine 20-30 sene öncesinde olduğu gibi kutladık. Meydanlarda kadınlarımız bağırdı. Bu konuda uzman olanlarımız  kürsülerde konferanslar verildiği sırada, maganda kocalar ve kadın kıymeti bilmez erkeklerde olup bitenleri sırıtarak seyretti. Sokakta mendil satarak geçimini sürdüren hamile kadın ise sokak ortasında ağlayarak dünyanın sorunlarına gelen bebeğine, eteğini üşümesin diye siper etti. Tarlada kadınlarımız, gündüzleri sırtlarına aldığı yükler arasında kayboldu. Bir başka kadın, ekonomik darboğaz içinde akşama kadar işsiz dolaşan ve kahvede pinekleyen kocasına yemek yapma telaşına düştü. Belki de ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlar ise içkici kocalarının atacağı dayak ile bir kez daha yıkılmış oldular. Hem de günlerinden haberdar olamadan.

Kadınlarımız,kendisinden çok şeyler beklediğimiz,tarlada,bağda,bahçede,beklide bir fabrikada sadece evi için kendisini hayata karşı adamış o büyük insanlar.Unutmayalım ki bir kadın aynı zamanda bir annedir,ve kutsal kitabımız kuran-ı kerimde de belirtildiği gibi ‘’CENNET ANNELERİN AYAKLARININ ALTINDADIR’’ ve biz bu değerli varlıkları lütfen ayaklarımızın altına almayalım onlara hakkettikleri en güzel şeyi yaşatalım SEVGİYİ VE SAYGIYI..  www.yenivizyon.net

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.