BAKANLAR KURULUNA SUÇ DUYURUSU

TTB Merkez Konseyi, 6023 Sayılı TTB Yasası’nın 60. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından, Aralık 2002 tarihine kadar TBMM’ye tanınan “yeniden düzenleme” görevinin halen yerine getirilmemiş olmasının hükümet açısından Anayasal bir suç oluşturduğunu açıkladı. Bu durumun TTB açısından da artık bir hak gaspına dönüştüğünü bildiren TTB Merkez Konseyi, “görevi ihmal” gerekçesiyle Bakanlar Kurulu hakkında suç duyurusunda bulundu. 

TTB Merkez Konseyi’nin 5 Ekim 2005 günü düzenlediği basın toplantısının metni…

“YASAMIZI İSTİYORUZ!” 

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kanunu’nun 60. maddesi, tabip odalarının üye sayıları ile ilgili maddede belirlenen delege sayısındaki (‘Azası (200)’e kadar olanlar(3), (500)’e kadar olanlar (5) ve (500)’den yukarı olanlar (7) temsilci ve aynı sayıda yedek seçerler) oransızlığının TTB Merkez heyetinin seçiminde adil bir denge kurulmasına engel oluşturduğu gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi tarafından 19.02.2002 tarihinde iptal edilmiştir. Bu iptal kararı ile Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresi’ni oluşturan ve Merkez Konseyi, Yüksek Onur Kurulu ve Denetleme Kurulu’nu seçecek olan Büyük Kongre delegelerinin seçimine ilişkin hüküm ortadan kaldırılmış bulunmaktadır. Ortaya çıkacak bu hukuksal boşluğun önemi sebebiyle Anayasa Mahkemesi kararında, kararın yürürlük tarihini, yayımından 6 ay sonrası olarak belirlemiştir. Ancak bu süre içinde herhangi bir düzenleme yapılmadığı gibi, aradan 3 yıl geçmesine rağmen henüz bir adım da atılmamıştır. 

TTB Merkez Konseyi olarak: 

1-Yasal düzenlemenin yapılması için Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ ile bir çok kez görüşülmüştür. Anayasa Mahkemesi’nin talebine uygun olarak hazırlanan TTB 52. Büyük Kongresi’nde kabul edilen önerilerimiz kendisine iletilmesine karşın, Sayın Bakan bu doğrultuda ne yazık ki bir girişimde bulunmamıştır.

2-TBMM’de grubu bulunan partilerin grup başkanvekillerine de konunun Parlamento gündemine getirilmesi için başvurularda bulunulmuştur. CHP Grup Başkanvekili Sayın Haluk Koç tarafından konu soru önergesiyle gündeme getirilmesine rağmen bu güne kadar yasal düzenleme gerçekleştirilmemiştir. 

3-TBMM Bakanı Sayın Bülent Arınç’a, 12.05.2005 tarihinde Birliğimizce yazılı başvuruda bulunularak durum kendisine iletilmiş ve yasal değişikliğin TBMM tarafından bir an önce yerine getirilmesi talep edilmiştir. 

4-Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında, Anayasa Mahkemesi’nce verilen karara uygun olarak, “6023 sayılı TTB Kanunu’nda gerekli düzenlemeyi yapmayarak, görevi kötüye kullanması” nedeniyle, 23.09.2005 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur. 

Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu 6 aylık süreye ve tüm bu girişimlerimize rağmen bu güne kadar henüz bir adım atılmamıştır. Buna karşın, bilindiği gibi, son dönemde bir çok meslek kuruluşunun yasası TBMM’de görüşülmüştür: 

20.01.2004 Avukatlık Kanunu’nda değişiklikler yapıldı. 

18.05.2004 TOBB Kanunu’nda değişiklikler yapıldı. 

03.06.2004 Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nda değişiklikler yapıldı. 

03.03.2005 Noterlik Kanunu’nda değişiklikler yapıldı. 

21.06.2005 Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu’na ilişkin yasal değişiklikler yapıldı. 

Demokrasi, insan hakları, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları, sendikalarla yakın işbirliğinde çalışacaklarını söyleyerek iktidara gelen ve bunu hala iddialı olarak tekrarlayan bir siyasi grubun, TTB’ne karşı bu tavrı bilinçli bir tutum değilse, nedir? 

Sağlık Bakanı Sayın Prof.Dr.Recep Akdağ’ın TBMM’de kendisine verilen yazılı soru önergesine; ‘AB mevzuatına uyum çalışmaları çerçevesinde, bütün sağlık meslek kuruluşlarını düzenlemek amacıyla ‘Sağlık Meslek Odaları ve Birlikleri Kanunu Taslağı’ hazırlanmakta olup, bu konuda genel bir düzenleme ihtiyacı olduğundan, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hükmün münferiden düzenlemesine gerek görülmemiştir.’ sözlerinin hukuka ve demokrasi kültürüne uygun olduğunu da düşünmüyoruz. Keyfi uygulama ve anlayışlar AB uyum süreci ardına gizlenerek, çarpıtılarak haklı gerekçe gibi sunulamaz. Sağlık Bakanlığı’nca “Sağlık Meslek Birlikleri Kanun Tasarısı” hazırlıkları yapılırken, AB ülkelerindeki hekim meslek birliklerinin kendi özel kanunu olduğunun gözardı edilmesi ve bu çalışmalarını ülkemizde yasası olan sağlık meslek örgütlerinin karşı çıkışlarına rağmen sürdürmesi düşündürücüdür. Türk Tabipleri Birliği olarak AKP Hükümeti’nin 3 yıldır ısrarla uygulamaya çalıştığı ‘Sağlık Dönüşüm Programı’ ile hastanelerin sağlık işletmesi, hastaların müşteri haline getirilmesi, hekimlerin meslek bağımsızlığının ve iş güvencesini ortadan kaldırarak, sağlık hizmetlerini piyasanın acımaz koşullarına terk etmiştir. AKP Hükümetinin toplumu, sağlık çalışanlarını ve hekimleri mağdur etme politikalarına Türk Tabipleri Birliği’nin etkin olarak karşı koyması nedeniyle, yasada gerekli düzenlemeyi yapmayarak TTB’ni zayıf düşürmek, teslim almak düşünülüyorsa, bu mümkün olmamıştır ve olmayacaktır. Başta Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ olmak üzere Hükümet’e bir kez daha sesleniyoruz. TTB 52. Büyük Kongresi’nde tüm tabip odalarından gelen katılımcılarla birlikte tartışarak ortaklaştırdığımız yasal değişiklik önerimize, demokrasinin bir gereği olarak saygı gösterilmesini istiyoruz. Kabul edilen önerilerimizin yasa taslağı haline getirilerek TBMM sunulmasını ve yasamızda oluşturulan eksikliğin bir an önce giderilmesini bir kez daha hatırlatıyoruz. 

TTB Merkez Konseyi ve Tabip Odaları olarak TBMM açılması ile birlikte, bu yasama döneminde yasamızın eksikliğinin bir an önce giderilmesi için her türlü ve kararlı sonuç alıcı çabayı ısrarla sürdüreceğiz. Bu amaçla bu gün tüm Tabip Odalarımızda Basın toplantısı yaparak bu durumu kamuoyu ve basınla paylaşıyoruz. Bunun yanı sıra tüm milletvekillerine ulaşarak gerekli düzenlemenin yapılması gereğini bir kez daha hatırlatacağımız bir haftayı başlatıyoruz. Daha sonra TBMM ziyaretlerimiz ve diğer etkinliklerle çabalarımız yoğunlaşarak sürecektir. 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ