26 Kasım 2024
  • İzmir7°C

ATIKLARDAN BİOENERJİ ÜRETİMİ

Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde çevre sorunları gündemden düşmüyor. Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi de bu konuda yoğun çalışmalar içerisinde. EÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Bilimleri Ana Bilim D

Atıklardan Bioenerji Üretimi

2006-06-18 13:39:02

İzmir pazarlarının atıkları biyoenerji üretimini karşılayabilir
Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde çevre sorunları gündemden düşmüyor. Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi de bu konuda yoğun çalışmalar içerisinde. EÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans öğrencileri de çevre kirliliğini önlemek amacıyla tezler hazırladılar. Yerel yönetimlerle ilgili tezler EÜ Ziraat Fakültesi Sinevizyon Salonu’nda sunuldu.
Tez sunumlarının Oturum Başkanlığını yapan EÜ Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi ve EÜ Çevre Sorunları, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem üzerinde çalışılan tezlerin enerji ve dönüşüm konusunda önemli olduğunu belirtirken, “Öğrencilerimizin hazırladığı tezler yerel yönetimleri doğrudan ilgilendiriyor. Halkı da ilgilendiriyor” dedi. Özellikle biyoenerji üretiminin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdem, “Tonlarca çöp üretiliyor. Sadece İzmir’de kurulan pazarlardan çıkan meyve ve sebze atıklarıyla biyoenerji üretimi karşılanabilir” diye konuştu.
EVSEL ATIKLAR BİYOENERJİ ÜRETİMİ İÇİN KULLANILABİLİR
Danışmanlığını EÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümü Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fethi Doğan’ın yaptığı, “Kentsel Atıklardan Biyoenerji Üretimi” konulu tezin sunumunu yüksek lisans öğrencisi Yasemin Ersoy yaptı. Çevre kirliliğinin önlenmesinde biyoenerji üretiminin önemli bir rol oynadığını söyleyen Ersoy, “Biyogaz, hem ucuzdur hem de çevre dostudur. Bir metreküplük biyogaz ile 60 watt’lık bir ampülün 50 saat yanmasını sağlayabiliriz, ortalama bir araçla 2-3 kilometre yol gidebiliriz. Enerji elde edebilmek için biyogaz kullanılabilir. Bu sayede çevre kirlenmesi en aza indirilebilir” şeklinde konuştu.
Sunumu yapılan tezlerden biri de “Son iki yüz yıl içinde İzmir Edebiyatında Çevre Bilinci ve Anlayışına Yönelik Çalışmalar” idi. Danışmanlığını EÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Uygulamalı Sosyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Tatlıdil’in yaptığı tez Göksu Çiçekli tarafından hazırlandı. Bir kentin edebiyata yansımasının çok çeşitli yollarla olabileceğini savunan Çiçekli, “Kentin tarihteki yeri, ünlü kişilerin kentlerde yaşamış olması bir kenti edebiyata yansıtır. İzmir de edebiyata yansımış bir kenttir. 18., 19. ve 20. yüz yıllarda İzmir pek çok milleti içinde barındıran kozmopolit bir kentti. Halen de kozmopolit olmaya devam ediyor. Ancak çevresel sorunları mevcut. Çünkü çevre bilincinde bütünlüklü bir politikamız yok. Bazı önlemler alınmışsa da tam anlamıyla uygulanamıyor” dedi.
TEKSTİL ENDÜSTRİLERİNİN ATIKLARI ZOR ARITILIYOR
Esra Çaylak tarafından hazırlanan “Sudaki Boyar Maddelerin Uzaklaştırılması” konulu tezin danışmanlığını ise EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Organik Kimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jale Yanık yaptı. Endüstriyel ve zirai atıkların sudan uzaklaştırılabileceğine değinen Çaylak, “Suya karışan Crom 6 isimli boyar madde insan sağlığını tehdit ediyor. Ülser, deri tahrişine yol açarken, akciğer ve böbrek rahatsızlıklarına neden olabiliyor. Sulardaki en zararlı maddeler boyar maddeler. Suyu arındırmak için meşe palamudu küspesinden yararlanılabiliyor. Bu özellikle kirlilik yükü fazla, debisi yüksek sularda kullanılabilinecek bir yöntemdir” diye konuştu.
GÜNEŞ ENERJİSİ SINIRSIZ BİR ENERJİ KAYNAĞIDIR
EÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Günerhan’ın danışmanlığını yaptığı tez ise “Güneş Enerjisi Sistemlerinin Çevreye Olan Etkileri” idi. Yüksek lisans öğrencisi Umut Giresunlu’nun hazırladığı tezde öğrenci güneşten enerji kaynağı olarak çeşitli alanlarda kullanımını öngörüyordu. Güneşin dünyanın en temel enerji kaynağı olduğunu söyleyen Giresunlu, “Güneş sınırsız bir enerji kaynağıdır. Güneş enerjisi diğer enerji formatlarına çevrilebiliyor. Yemek pişirme, bir binanın elektrik ihtiyacını karşılama amacıyla kullanılabilir” dedi.
Güneş enerjisi sistemi binalara kurulurken uzman kişilerden yardım alınması gerektiğini savunan Giresunlu şöyle devam etti, “Güneş enerjisi çevre dostu olması nedeniyle popüler bir kaynaktır. Ancak sistemin kuruluşunda bazı olumsuzluklar gerçekleşmektedir. Binaların yapısına uygun bir sistem kurulmalıdır. Bina yapılırken ek bir malzeme olarak değil, binanın yapı malzemesi olarak sistemlerin uygulanması gerekmektedir. Böylece binalar daha estetik bir görünüm kazanabilir” şeklinde konuştu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.