ANTALYA NOTLARI...
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Ege Haberleri / Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Haberleri / Manisa Haberleri / Aydın Haberleri / Denizli Haberleri / Kütahya Haberleri / Afyonkara
16 Mayıs 2016 Pazartesi 17:16
ANTALYA NOTLARI
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi - İzmir Kooperatifler Birliği’nde görev yaptığım sürede bir çok sempozyum, çalıştay, panel ve seminere katıldım.
Bu vesileyle de Türkiye’nin muhtelif sahil kentlerindeki büyük otellerde konaklama fırsatım oldu.
Kaldığım çok sayıda otel içinden bende iz bırakan otel ise, 2015 yılında yine bir seminere katılmak üzere gidip üç gün kaldığım Sentido Letoonia Golf Resort Hotel oldu.
Bugüne kadar görevim icabı gittiğim hiç bir otele, özel olarak da gitmeyi aklımdan bile geçirmezken, Letoonia Golf Resort’a bir daha gitmeyi taa geçen yıldan aklıma koymuştum.
Bu sene de havaların iyice ısınmasıyla birlikte kardeşim Şahner’i de yanıma alarak, otomobilime atladığım gibi ‘Letoonia Golf Resort’un yolunu tuttum.
Türkiye'nin Golf Cenneti olarak anılan Antalya Belek’te, Acısu Nehri'nin Akdeniz’e döküldüğü noktada konuşlu bulunan Letoonia Golf Resort, 75 dönümlük bir alan üzerinde hizmet veriyor.
Yerli ya da yabancı müşteri ayırt etmeden hizmette sınır tanımayan Letoonia Golf Resort Hotel’de adeta doğa ile konfor bir araya getirilmiş.
Öyle ki beş yüz metre uzunluğundaki eşsiz kumsalı, çam ağaçlarıyla bezeli çevresi, olağanüstü flora zenginliği, muhteşem peyzaj düzenlemesi, yine etrafı süsleyen irili ufaklı sanat heykelleri, ahşabın öne çıkarıldığı mimarisiyle gerçekten görülmeye ve kalmaya değer bir tatil cenneti niteliğinde Letoonia Golf Resort…
Ayrıca zengin mutfağını, misafirlerine sunduğu özel imkânları, 4 açık ve 1 kapalı ısıtmalı yüzme havuzlarını, çocuklar ve büyükler için hazırlanan sınırsız animasyon eğlencelerini saymıyorum bile…
Aslında samimiyetle itiraf etmek gerekirse, Çeşme, Kuşadası, Didim, Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi seçenekler önümde dururken Antalya Belek’i tercih etmemin en büyük nedenlerinden biride Golf oyununa duyduğum hayranlıktır.
Konu konuyu açıyor işte. Mimar Metin Öngünşen'in Foça Belediye Meclis Üyesi olduğu dönemde Foça’ya bir Golf merkezi kurulması adına verdiği büyük mücadeleyi dün gibi hatırlıyorum!
O dönemde vizyonsuzluğumuz ve dar görüşlülüğümüz nedeniyle ben dâhil hepimiz Metin Öngünşen’i ciddiye almamıştık. “Foça ile Golf ne alaka” diye gülüp geçmiştik kendisine...
Yatırımcıları bile hazırdı ama yerel yönetim sıcak bakmadı Metin Öngünşen’in sunduğu bu projeye…
Ee insan bazı şeyleri yaşamadan, görmeden anlayamıyor. Geçen yıl Antalya’da tesadüfen başladığım golf, benim için artık bir tutkuya dönüştü.
Sadece golf oynamak için bir ülkeden başka bir ülkeye bile özel olarak giden insanları şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
Yani demek istiyorum ki; ister Foça, ister Antalya olsun, insanları bölgenize çekmek için sebepler yaratmak zorundasınız.
Foça’nın duayen turizmcilerinden sevgili Sebahattin Karaca’nın da dediği gibi; dünya turizm konseptinde; deniz, kum ve güneş faktörleri artık yeterli değil!
Turizm olgusunu, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ gibi, “En güzel balık Foça’da yenir” diyerek yorumlarsanız yanılırsınız. Kaldı ki turizmi nicelik ve nitelik olarak geliştiremediğiniz takdirde yok olmaya mahkûm olursunuz.
Her neyse konuyu fazla dağıtmadan toparlayalım.
Ben yaşadığım olumsuzlukları da, güzellikleri de kaleme almasını seven biriyim.
Bu bağlamda benim gibi kolay memnun olmayan zor bir müşterinin iltifatına mazhar olmak da herkese nasip olmaz!
Bunun içindir ki müşterileriyle tek tek ilgilenen, dakikasını boş geçirmeden otel içinde herkesten fazla koşturan, her şeyi en ince ayrıntısına kadar irdeleyen Letoonia Golf Resort’un Genel Müdürü Bozkurt Atilla ve bana 2 yıldır Golfu sevdiren Mehmet Ertaş Hocam başta olmak üzere bizi otellerinde en güzel şekilde ağırlayan tüm otel çalışanlarına teşekkür ediyorum. Tüm okurlarıma da Letoonia Golf Resort’u ısrarla tavsiye ediyorum.
Yazıma son olarak şunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Bizzat yerinde gördüm ki; Antalya’da turizmin bu seneki durumu içler acısı...
Birçok otel kapanmış, açık olanlarında doluluk oranı yüzde 15’lerde seyir ediyor.
Ülkemizde ardı ardına patlayan bombalar, terör olayları, sınırımızda bir türlü bitmek bilmeyen gerginlikler ve Rus uçağının düşürülmesi Antalya turizmini amiyane tabirle tepe taklak etmiş…
Bu konuda kiminle konuşsak, kime dokunsak bin ah işittik Antalya’da…
Özellikle de Rus uçağının düşürülmesi alt üst etmiş Antalya turizmini…
“Rus uçağını düşürmekle büyük hata yaptık”, “Çözüm süreci devam etmeliydi” şeklinde ifadelerle hükümeti eleştirenler de yok değil Antalya'da...
Kabul edilmesi gereken bir gerçek var ki; Barış, huzur ve güven turizmin hassas noktası…
Ancak eleştirmek başka bir şeydir, günah keçisi ilan etmek ise bambaşka bir şey…
Ne güzel demiş atalarımız; ‘Bekâra karı boşamak kolaydır’ diye.
Hem Nasrettin Hoca’nın dediği gibi; Hırsızın hiç mi suçu yok Allah aşkına?
Malumunuz turizmdeki durgunluk sosyal medyaya da malzeme oluyor. “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyerek Milliyetçilik naraları atanlar, şimdilerde Rus uçağının düşürülmemesi gerektiğini savunuyor.
Bende diyorum ki; olmuş ile ölmüşe çare bulunmazmış. Nihayetinde Türkiye mazisinde de büyük badireler atlatmış güçlü bir ülke…
Şiddetten beslenen siyasi zevat sevine dursun, hiç kuşkusuz bu günlerde geçecek!
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Ege Haberleri / Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Haberleri / Manisa Haberleri / Aydın Haberleri / Denizli Haberleri / Kütahya Haberleri / Afyonkarahisar Haberleri / Uşak Haberleri / Muğla Haberleri / Ege Haberleri /
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.