ALMANYA'DAN OĞLUM GELDİ "ÇIK"

Aliağa’da bulunan Türkiye’nin tek gemi söküm tesisleri’nde TOKİ Şoku yaşanıyor. Gemi Sökümlerin bulunduğu arazinin sahibi olan TOKİ, gemi söküm kuruluşlarına bir tebligat göndererek “tesisleri boşaltın, tüm binaları yıkın. Araziyi ilk hali gibi iade edin” dedi.. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın bu keyfi tutumu sektör temsilcilerine büyük şok yaşatırken, Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Ender Özer, yaptığı bir açıklamayla TOKİ’nin tutumunu kınadı.

TOKİ, DAHA ÖNCEKİ PROTOKOLLERİ HİÇE SAYIYOR

Gemi Söküm Sanayicileri Derneği (Gemisander) 2. Başkanı Özer, TOKİ’nin, daha önce arazinin sahibi olan Arsa Ofisi ve ilgili bakanlıklarla yapılan protokolleri hiçe sayarak hukuksuz ve keyfi bir tebligatta bulunduğunu belirterek “Herhangi mülkiyet sahibi bir bireyin bile kiracılarına karşı yasal ve etik sorumlulukları varken, Devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan  bu keyfilikten bir an önce vazgeçilmeli ve Sektörün yasal temsilcileri ile tespit edilen değerler üzerinden Satış veya Kiralama yoluyla mülkiyet meselesi çözülmelidir. Aksi halde ‘Devletle kavga edilmez’ diyen biz müteşebbisler hakkımızı hukuk yoluyla almak zorunda kalacağız.” Dedi.

TOKİ’DEN GEMİ SÖKÜME: BİNALARI YIKIN, ARSALARI BOŞALTIN”

1976 yılından bu yana Aliağa’da faaliyet gösteren Türkiye’nin tek, dünyanın da 3. en büyük gemi söküm tesisleri kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Tesislerin bulunduğu arazilerin sahibi olan TOKİ’nin “Binaları yıkın, Arsaları boşaltın” şeklindeki tebligatı, Aliağa ve Türkiye ekonomisine büyük katkıları olan sektörü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirdi.

SEKTÖR, 30 YILDA 2.4 MİLYAR DOLAR DÖVİZ TASARRUFU SAĞLADI

Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Ender Özer, faaliyet gösterilen yerlerin 1976 yılında Devlet tarafından bölge Gemi Sökümcülere çalışma alanı olarak gösterilerek Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünce bölgedeki arazilerin sahiplerinden, ‘Gemi Söküm Organize bölgesi amaçlı’ olarak kamulaştırıldığını hatırlatarak “Bu işlemlerin ardından bölge Gemi Söküm işi ile iştigal eden firmalara kira yolu ile tahsis edildi. Gemi Sökümler, Bu güne kadar Ortalama 1.800 kişiye doğrudan, 4.000 kişiye ise dolaylı istihdam sağlamış, sadece döviz tasarrufu olarak ülke ekonomisine bugüne kadar 2.4 Milyar Dolar (Milyon değil, Milyar.) kazandırmıştır.” Dedi.

YENİDEN YAPILANMA ÇALIŞMALARINA ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLERDEN DESTEK VE ÖVGÜ

Son yıllarda ulusal ve uluslararası kamu- sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla bölgedeki iş ve yaşam koşullarını iyileştirmek için büyük yatırımlar yapıldığını söyleyen Ender Özer, “Bölgenin çalışma koşullarının iyi olmadığı ve çevre kirliliği yarattığı eleştirileri üzerine duyarsız kalmayarak Gemi Söküm Sanayicileri Derneği kurulmuş, eleştirilen konuların üzerine gidilmiş ve Kamu otoritesi Uluslar arası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile ortaklaşa çalışmalar yaparak sektörü bugünkü çağdaş ve yüz akı konumuna getirmiştir.” Dedi.Aliağa  Gemi Söküm Bölgesinin, rehabilitasyon ve çevresel yatırımlarla uluslar arası kuruluşlarca emsal gösterilen bir düzeye eriştiğini söyleyen Özer, “Denizcilik Müsteşarlığımız ile Orman ve Çevre Bakanlığımızın içinde olduğu bu çalışmalar sonucunda; Sektörün faaliyet gösterdiği alan üzerindeki tüm fiziki üst yapılar yenilenmiş, Çalışanların sağlığını tehdit edebilecek Asbest ve diğer tehlikeli atıkların bertarafında Avrupa’dan temin edilen teknolojiler ve sertifikalı elemanlar kullanılmaya başlanmış, İş güvenliği ve İşçi sağlığı konusunda Çalışma Bakanlığımız bölge yetkilileri ile ortak eğitim çalışmaları yapılmış ve periyodik olarak devam ettirilmesi sağlanmış, Tüm çalışanlar sağlık taramalarından geçirilmiş, bulgular kayıt altına alınmış, Sağlık taramaları periyodik kontroller haline getirilmiş, Çevre kirliliğine neden olabilecek sıvı atıkların toplanması ve bertarafı için yeni fiziki koşullar yaratılmış, konu eğitim boyutuyla da ele alınmış, Bu çalışmalara ek olarak saymaktan yorulacağımız pek çok olumlu ilerlemeler sağlanmıştır.” Dedi. Aliağa’daki gemi sökümcüler bu yatırımları yaparken, hükümetin aldığı bir kararla arsaların sahibi olan Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü lağvedildi. Kurumun tüm hak, sorumluluk ve mülkiyetleri de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) devredildi. İşte bu gelişmenin ardından gemi söküm sektörü için kabus gibi gelişmeler ard arda yaşanmaya başladı. 

TOKİ, ARAZİLERİ SATMA KARARI ALDI

TOKİ, gemi söküm arazilerini konut alanı olmadığı için satma kararı aldı. “Eskidji” müzayede evi aracılığıyla söz konusu arazileri 26 Mayıs 2005 tarihinde 32 Trilyon TL muhammen bedelle satışa çıkardı. Gemi Sökümcüler, ihaleye iştirak ederek istenen bedelin %25 fazlasını teklif ederek ihaleyi kazandılar. Ancak TOKİ, satışı “Daha yüksek bedelle satılabileceğine oluşan kanaat” gerekçesiyle onaylamadı.

TELEFON İLE KİRA FİYATINI ARTTIRDILAR

Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Ender Özer, TOKİ ile yapılan görüşmelerde, arazilerin mülkiyet sorunu ile ilgili daha önceki kurumlarla yapılan görüşmeler ve imzalanan protokollerle ilgili bilgi verildiğini söyledi. Özer, “2 Devlet Bakanının imzası ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü ve Sektör Derneği arasında 29 yıllığına irtifak tesisini öngören Protokol yapıldığı TOKİ yetkililerine aktardık. TOKİ başkanlığı buna karşılık yeniden kiralamaya sıcak bakabilecekleri, ancak yeniden bir kira bedeli değerlemesi yapmaya gerek olduğu cevabını verdiler. Daha sonra, yıllık 1.4 Trilyon TL bedelle kiralanabileceğini bize bildirdiler. Biz bu bedeli kabul ettik ama kira sözleşmesini yenileyecek bir girişimde bulunmadılar. Bunun ardından TOKİ yetkilileri bize telefon ile ulaşarak sözlü bir şekilde 3 Trilyon TL gibi bir bedeli kabul edersek 5 yıllığına kira yenilemeyi kabul edebileceklerini söylediler.” Dedi.

ÖZER: TOKİ, SEKTÖRÜN GELECEĞİNİ ETKİLEYEMEZ”

TOKİ’nin, kira süresinin dolmasına bir ay kala tüm gemi söküm kuruluşlarına bir yazı göndererek tesisleri boşaltmaları ve üzerindeki taşınmazların da yıkılarak arazinin ilk haliyle iadesini istediğini söyleyen Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Özer, “TOKİ, Devletin bir kararı ile kucağında bulduğu bu arazilerin sadece sahibi olarak bir mülkiyet sahibinden öte değildir ve sektörün geleceğini etkileyecek kararları alma hakkına sahip değildir. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nün devri ile kendisine geçen Hakları hemen hatırlamakta, ancak Arsa Ofisi ile Sektör arasında yapılan protokolden kaynaklanan 29 yıllık irtifak tesisi gibi sorumluluklarını ise görmezden gelmektedir. Yapılmaya çalışılan uygulama o kadar keyfidir ki, varsaydıkları gibi bu yolla araziyi boşaltabilirlerse doğacak kamu gelir kaybının hangi yoldan ikame edileceğini açıklama gereği duymamaktadırlar.” Dedi. Özer, keyfi ve hukuksuz uygulamanın biran önce durdurulmaması halinde Yargıya başvuracaklarını söyledi.