• BIST 9659.96
  • Altın 2924.471
  • Dolar 34.5992
  • Euro 36.2611
  • İzmir 3 °C

Katı Atıklar Düzensiz Depolanıyor

Katı Atıklar Düzensiz Depolanıyor
"Katı Atık Depo Sahalarının Yeniden Düzenlenmesi" konulu araştırma; yerel yönetimlerin kentsel atıkları toplayarak kent dışında bir yere dökmeleri ve terk etmeleri şeklinde yapılan bertaraf etme çalışmalarının, yani düzensiz depolamanın en yaygın uygulama

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü ile EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen "Katı Atık Depo Sahalarının Yeniden Düzenlenmesi" konulu araştırma; yerel yönetimlerin kentsel atıkları toplayarak kent dışında bir yere dökmeleri ve terk etmeleri şeklinde yapılan bertaraf etme çalışmalarının, yani düzensiz depolamanın en yaygın uygulama biçimi olduğunu ortaya çıkardı. Yerel yönetimlerin güçlendirildiği günümüzde düzenli depolamaya yaygın biçimde geçilmesinin gerekliliğine işaret eden EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem, "2002 yılında yapılan bir araştırmada Türkiye'de oluşan katı atıkların yüzde 45.9'unun belediye çöplüğüne, yüzde 15.5'inin Büyükşehir Belediye çöplüğüne, yüzde 2.9'unun başka belediye çöplüğüne atıldığı, sadece yüzde 27.8'inin düzenli depolama, yüzde 2'sinin gömme, yüzde 1.5'unun kompostlama, yüzde 0.9'unun açıkta yakma, yüzde 0.8'inin dereye dökme, yüzde 2.8'inin ise diğer yöntemlerle bertaraf edildiği saptanmıştır. 1999'da Avrupa Birliği'nde ise yüzde 57'si düzenli depolama, yüzde 16'sı yakma, yüzde 20'si geri kazanma, yüzde 7'si ise diğer yöntemlerle katı atıkların bertaraf edildiği görülmektedir" dedi.

"GÜNDE 1 KG KATI ATIK ÜRETİYORUZ"

Her yıl Avrupa Birliği'nde 1.3 milyar ton katı atık çıktığını, bunun yaklaşık 40 milyon tonunu ise zararlı atıkların oluşturduğunu açıklayan Prof. Dr. Erdem, şöyle devam etti: "Avrupa'da 1990-95 yılları arasında katı atık miktarı yüzde 10 artmıştır. Bu nüfus artış oranının çok üstündedir. Avrupa'daki her birey için yılda 3.5 ton katı atık çıkmaktadır. Türkiye'de DİE verilerine göre kişi başına 0.6 kilogramı evsel atık olmak üzere yaklaşık günde 1 kilogram katı atık üretilmektedir. Yılda yaklaşık 360-400 kg atıkla ülkemiz Avrupa'nın altındadır. Yine de bunun artacağı ve yıllık toplamının 38.4 milyon ton olduğunun dikkate alınması gerekliliği açıktır. Bu katı atıklar kaynaklarına göre evsel katı atıklar, endüstriyel katı atıklar, tıbbi atıklar ve özel nitelikli katı atıklar olarak sınıflandırılmaktadır. Atık sorununun giderek artacağı düşünülürse, çok yönlü önlemlerin entegre bir yönetim anlayışıyla belirli bir süreç içinde gecikmeden alınması gerektiği ortaya çıkmaktadır."

"KATI ATIK DEPOLAMA ALANLARINDA YER SEÇİMİ ÖNEMLİ"

Ekonomik ve sosyal açıdan olan yararları yanında, atıkların geri kazanım/geri dönüşüm ve düzenli depo uygulamalarının çevre koruma açısından büyük önemi olduğunu belirten Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Güney ise, "Depo alanlarının seçiminde jeolojik, topoğrafik, jeofizik verilerden başlayarak, toprak sınıfları, toprağın fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik özellikleri, yıllık yağış dağılımları, kurak dönem süreleri, flora varlığı, çevredeki canlıların değişen depo ortamından etkileşim durumları, ulaşım sorunları, çevre yerleşim, tarım ve doğal alanların etkilenmeleri gibi faktörler değerlendirmeye alınarak depo yerlerinin konumu ve sınırları belirlenmelidir" diye konuştu.

"EKOLOJİK ALAN PLANLAMASI ŞART"

Ekolojik alan planlaması yapılmadan seçilecek alanın sonradan telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açabileceğini açıklayan Prof. Dr. Güney, "İzmir Harmandalı düzenli depolama alanındaki hava kirlenmesi, sağanak yağmurla depolama alanından dereye akan kirli suların yanındaki köyü sel olarak basması gibi yaşanmış olumsuzluklar planlamada peyzaj mimarlarından yararlanılmadığını göstermektedir. Halbuki, entegre çalışma modeli, interdisipliner bir yaklaşımla her ilgili mesleğin katkısını şart koşmaktadır. Başlangıçta doğru şekilde kullanım kararları gerçekleştirilememiş depolama sitlerinde, kullanım sürecinde düzeltilmesi çok daha zor bazen de planlama açısından imkansız sorunlara yol açmaktadır. Alan stabil ve ekolojik açıdan restore edildikten sonra yapılan alan planlama çalışmalarının ilgili belediyeler ya da kurumlarla entegre edilmesi sonucunda en uygun kullanıma karar verilerek, alan içi tasarımı ve çevreyle bağlantı ve uyumları sağlanmalıdır" şeklinde konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894