İLK MEKTEBİN ÖYKÜSÜ...
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi
Şimdilerde merkezi ısıtma sisteminden tutunda, akıllı tahtalarına varıncaya kadar; eğitim alanında yapılan yatırımlarla birbirinden modern okullara sahip olan ülkemiz, kuşkusuz hepimizin göğsünü kabartıyor.
Ancak ülkemiz bugünlere kolay gelmedi. Türkiye Cumhuriyet’inin aziz milleti bir zamanlar yokluklarla boğuştu, sıkıntılı zamanlar geçirdi.
Milli Mücadele sürecinde topyekûn bir mücadele vererek vatanı kurtaran millet, aynı mücadeleyi; Cumhuriyet’in kuruluşunun hemen ardından ülkesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için de verdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden doğan genç Türkiye’nin aziz milleti, her alanda kalkınmanın toplumsal eğitime endeksli olduğunun bilincindeydi, bu bilinçle de eğitim ateşi yakıldı ve özellikle de Anadolu bu uğurda nice gerçek hikâyelere tanık oldu.
İmkânsızlıkların baş gösterdiği o yıllarda sadece okuluna gidebilmek için kar kış, dağ taş ve dere tepe demeden kilometrelerce yol yürüyenler oldu Türkiye’de...
İşte o yıllara ait ibret niteliğinde örnek bir eğitim mücadelesi de İzmir’in Aliağa İlçesi’nde yaşanmış.
Anadolu'nun ilk, ilkokullarından biri olarak bilinen tarihi ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’1933 yılında Aliağa’nın Samurlu Mahallesi sakinleri tarafından imece usulüyle inşa edilmiş.
Öyle ki malzeme sıkıntısından ötürü okulu tamamlayabilmek için eski mezar taşları bile okulun inşaatında kullanılmış.
Samurlu sakinlerinin bu anlamlı eseri kapılarını öğrencilere ilk defa 1933 yılında açmış. Cumhuriyetin ilanından 10, harf devriminden ise 5 yıl sonra eğitim öğretime başlamış ve 37 yıl kesintisiz hizmet vermiş.
Ancak nice eğitim insanının ve öğrencinin yıllarını geçirdiği bu okul, tarihler 1970’i gösterdiğinde ise ilgisizlik ve bakımsızlıktan dolayı kullanılmaz hale gelerek eğitime kapatılmış.
On yıllarca kaderine terk edilen ve atıl duruma düşen ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’nin o içler acısı hali, en çokta burada eğitim gören ve şimdilerde torun torba sahibi olan büyükleri üzmüş.
Yörede yaşayan yaşlılar, ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’ni bir neslin yokluklar içinde var ettiğini, ancak varlık içinde yaşayan yeni neslin ise bu yapıya sahip çıkamadığından yakınınca dönemin Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz harekete geçerek, restorasyon sürecini başlatmış ki, kendisinden Allah razı olsun.
Cumhuriyet döneminin ilk mezunlarını veren tarihi ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’ Samurlu Mahallesi Muhtarı Necmi Şengül’ün de girişimleriyle 2013 yılında başlatılan çalışma kapsamında; yapılan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesiyle yeniden ayağa kaldırılmış.
Cumhuriyetin ilanından sonra Gazi Mustafa Kemal’in talimatıyla; İzmir Valisi Kazım Dirik’in döneminde yöre halkı tarafından imece usulüyle inşa edilen ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’ni on yıllar sonra yeniden eski görüntüsüne kavuşması ise yine en çok bir zamanlar burada eğitim gören yaşlıları sevindirmiş.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ülküsünü ve şiarını ülkeye yayan ve Harf İnkılâbı sonrası Anadolu gençliğini aydınlatan önemli bir yapı olma özelliğine sahip olan ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’ restorasyon çalışmalarının ardından şimdilerde ise Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın talimatıyla yapılan çevre düzenlemesiyle de yörede bir cazibe merkezine dönüşmüş.
Öte yandan ‘Kazım Paşa İlk Mektebi’nin kapalı tutulduğunu ve sadece turistik amaçlı kullanıldığını belirten yöre halkı, gelecek nesillere ulaştırmak için aslına sadık kalarak restore edilen okulun sosyal ve kültürel etkinlikler çerçevesinde kullanılmasını ve burada çeşitli kurslar açılarak binanın yeniden eğitime hizmet etmesini istiyor.
Bir zamanlar Kazım Paşa İlk Mektebi’nde eğitim görmüş ve halen hayatta olan yörenin yaşlıları, sık sık okul önünde bir araya geliyor ve eski günleri yâd ediyor burada...
Samurlu Mahalle Muhtarı Necmi Şengül, Atalarının okulu yapmak adına, kilometrelerce uzak yerlerden sırtında taş taşıdıklarını söylüyor.
Kazım Paşa İlk Mektebi’nde okuduğunu anlatan 1938 doğumlu Mahmut amca (Atılgan) “Okulumuzun bahçesi her yıl öğretmenimiz tarafından parsellenerek, taksim edilirdi. Taksim edilen her parselde 3’erli gruplar halinde tarım dersi görürdük. Sebze yetiştirirdik. Ağaçlar, çiçekler dikerdik” diyerek, tarımın önemini ve inceliklerini ‘Kazım Paşa Mektebi’nde öğrendiğini ifade ediyor.
Yine Kazım Paşa İlk Mektebi’nde eğitim görenlerden 1938 doğumlu Muammer amca da (İşlek) şu sözlerle aktarıyor o yıllarda dair anılarını: “ Ben bu okulda okumaya 1946’da, 8 yaşımda başladım. 51’de diplomayı aldım çıktım. 5 yılda aldım. Okulumuzun bahçesinde bir çeşme vardı. Ayağımız yalındı. Çeşmede ayağımızı yıkardık. Taşlara basarak okula girerdik. Mevsim kış olunca sabahları okula gelirken, bir parça odun getirirdik yanımızda. Öğretmenimiz getirdiğimiz odunları idareli bir şekilde yakardı sobada, bizler üşümeyelim diye. Şimdi ki çocuklar ise çok şanslılar, Allah devletimize zeval vermesin”
Eski insanlara diyecek yok! 37 yaşındayım, bir telefon numarasını bile zor tutuyorum aklımda.
Samurlu'ya yaptığım ziyarette; Kazım Paşa İlk Mektebi’nin zamane öğrencilerinden 90 yaşındaki Ali Osman Eslek, Okulun merdivenleri çıktı, “Ben buradan çok şiir okudum” dedi. Tekrar okuyabilir misiniz? Diye sorduk. Ali Osman amca, hiç takılmadan ve bir nefesle okudu ‘Atatürk’ adlı şiirin şu dizelerini:
Türkü ölümden, Odur kurtaran.
Odur Yeniden Türklüğü kuran
Yaptığı ordu, Düşmanı kovdu.
Ulusu, yurdu Odur yaratan.
Türkün Dileği, Onun Ereği
Yüce yüreği,Türklüğe vatan.
Günün Sözü: Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir (Mustafa Kemal Atatürk)
Ege Haberleri / Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber /
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.