İDRAR KABUSUNU HİPNOZLA ÇÖZÜN
Sık sık idrara mı çıkıyorsunuz ya da idrar kaçırma sorununuz mu var? Hipnozla bu problemden kolayca kurtulabilirsiniz. Üstelik hiçbir yan etkisi yok.
İdrar kaçırma, sık sık idrara çıkma sorunu, kişinin idrarını kendi isteği dışında ve mesanesini kontrol edememesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan, yaygın ve kişiye günlük hayatında sıkıntı veren bir problem. İdrar problemi kişinin genel yaşam kalitesini derinden etkileyebilir. Bu problemden muzdarip çoğu kişi utandıkları için tıbbi yardım almaktan çekinirler.
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, idrar sorunu yaşayanlara hipnozu öneriyor. Psikolog Başkak, “Hipnoz size sadece idrar kaçırma probleminden kurtulmanız için yardımcı olmayacak, aynı zamanda bu problemin beraberinde getirdiği duygusal ve psikolojik sıkıntılarla da baş edebileceksiniz” diyor.
Peki, hipnoz idrar probleminizin çözümünde size nasıl yardımcı olacak? Psikolog Başkak’ın verdiği bilgilere göre, hedef mesane kontrolünü sağlamak. Hipnoz, bilinçaltı düzeyde sorunların kaynağına inip, problemi bilinçaltı düzeyde çözmenin etkili bir yöntemi... Birçok hipnoterapi tekniği ile kişinin idrar sıkıntısının sebepleri bertaraf edilir ve telkinlerle mesane kontrolü otomatik hale getirilir.
İdrar kaçırma probleminden hipnoz yardımıyla kurtulmuş çok sayıda insan olduğunu belirten Psikolog Başkak, bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar hakkında şu bilgileri verdi:
HİPNOZ İLAÇLARA GÖRE UZUN VADEDE DAHA ETKİLİ
“Halk arasında alt ıslatma veya gece işemesi olarak bilinen problemin çözümünde hipnoz tedavisinden faydalanılabilir. Yeni yapılan araştırmalarda, bilim insanları gece alt ıslatma probleminin tedavisinde neyin daha etkili olduğunu görmek için karşılaştırmalı bir çalışma yapmışlar ve iki gruba ayırdıkları hastalardan bir gruba ilaç vermişler. Diğer gruptaki hastalara ise gece işemelerini kontrol altına alabilmeleri için direkt hipnotik telkinler verilmiş.
Üç aylık aktif tedavi süresinin sona ermesinin ardından, altı aylık izleme süresi boyunca da hipnoterapi grubundaki hastalar her gün kendi kendine hipnoz yöntemini uygulamaya devam etmişler.
İlaçla tedavi edilen hastalardan yüzde 76'sının gece alt ıslatma problemi ortadan kalkarken (hepsininin yatakları kuru şekilde uyanmışlar), hipnotik yöntemlerle tedavi edilen hastalarda iyileşme oranı yüzde 72 olarak çıkmış. Dokuz aylık izleme süresinde, hipnoz tedavisi alan hastalardan yüzde 68'i hala tedaviye olumlu cevap verirken, ilaç tedavisi gören hastalarda bu durum yüzde 24'te kalmış.
Sonuç olarak bu araştırma kısa vadede alt ıslatma probleminin tedavisinde hipnozun ilaçlar kadar etkili olduğunu gösteriyor. Daha da önemlisi, hipnoz ilaçlara göre uzun vadede daha etkili bir tedavi imkanı sunuyor. O nedenle bu tedavi yönteminden faydalanmak gerekiyor. Üstelik idrar kaçırma tedavisinde hipnozdan faydalanmanın hiç yan etkisi olmaması gibi bir avantajı da var.”
MÜDÜR BEY’İN ÇİŞ SORUNU HİPNOZLA ÇÖZÜLDÜ
“Hayatım zehir oldu. 1992'ten beri tuvalet sorunum var. Tuvaletten uzak duramam. Sabaha kadar deliksiz uyku uyuduğumu hatırlamıyorum. Bir gecede en az dört kez uyanıp tuvalete gitmek zorunda hissediyorum. Gündüz de öyle. Bir günde ortalama en az 12-14 kez tuvalete gitmeliyim. Çok doktora gittim, çok ilaç kullandım. Psikiyatristin verdiği ilaçlar biraz faydalı oldu ama tekrar eski halime döndüm. Hastanelerde sürünmekten, doktor doktor gezmekten ilaç kullanmaktan bıktım. Çaresi yok diyorlar. Eğer tuvalete gitmezsem idrar kaçıracağım, sürekli bir sıkışma durumu var. En yakın akrabamın evi bile olsa gider gitmez hemen tuvaletim geliyor ve söyleyemiyorum. Gittiğim misafirlik zehir oluyor. Hayatım idrar kaçırmamak için tuvalete gitmekten ibaret...”
Sık idrara çıkma rahatsızlığı nedeniyle günlük yaşamı, iş hayatı ve özel günleri kabusa dönen kamu kurumu müdürü toplumda binlerce kişinin yaşadığı sorunu işte bu sözlerle ifade ediyordu. 36 yaşındaki genç müdür, çareyi hipnozda buldu. Sorun 3 seansta çözüldü.
SEANS SIRASINDA ÇİŞ YAPTI
Psikolog Mehmet Başkak, kısaca M. olarak isimlendirdiği Müdür Bey’in sorununu çözmek için onu önce çocukluğuna döndürdü...
Köy çocuğu olan ve ömründe köyden çıkmayan küçük M., şehre halasına geliyor. Tam bir utangaçlık ve mahcubiyet, rahat hareket edememe sıkıntısı çekiyor. Ev bambaşka, eşyalar değişik, tuvalet evin içinde. Tuvaleti geliyor, müthiş sıkışıyor. Söyleyemiyor, utanıyor. Müthiş bir sıkışma duygusu. En sonunda eziyet çekerek tuttuğu tuvaletini kaçırıyor, altına yapıyor. Bu kez üzüntü, utanç, pişmanlık ...
Hipnoz seansında üç yaşına kadar gidildi ve üç yaşındaki M.’nin, bütün süreçlerdeki olumsuz duyguları sırayla, sabırla temizlendi. Gerekli değişim, gelişim telkinleri verildi.
36 yaşındaki M., üç yaşındaki M.'nin yanına çağrıldı... Küçük M.'nin içerisinde bulunduğu durum anlayışla karşılandı. Büyük M. tarafından, tuvalet eğitimi verildi. Köylünün, şehirlinin, büyüklerin, küçüklerin kısaca herkesin çişi geldiğinde tuvalete gitmenin doğal olduğu ikna edilerek anlatıldı. Küçük M., çişini söyledi, tuvaleti gösterdiler, yaptıktan sonra oynamaya gitti... İkinci seans için beş gün sonraya gün verildi.
1992’DE YAŞANANLAR
İkinci seansta ise 1992 yılında başlayan sorunun kaynağı ortaya çıkartıldı.
Hipnozla 1992 yılına, hadisenin başladığı güne gidildi. Çok sevip saygı duyduğu, idol olarak benimsediği bir ağabeyi bir tanıdığından bahsederken, onun sık sık tuvalete çıktığından, sonraki gelişmelerde onun ölümcül bir hastalığa yakalandığından bahsetmiş. Müthiş etkilenen M.’de aynı gece, idrar sıkışmaları başlamış. Hipnoz sırasında 1992 yılındaki olumsuz duygular çağrıldı ve tamamen bertaraf edildi.
Daha sonra sürekli idrarı sıkıştıran, rahat vermeyen gecesini gündüzünü tuvalet bekçiliğine çeviren duygular çağrıldı. Empati yapıldı, pozitif telkinlerle seans sonlandırıldı.
TUVALET KABUSU BİTTİ
Bir ay sonraya gün verilen Müdür Bey, seans günü geldiğinde her şeyin yolunda olduğunu söyledi: “Tamamen düzeldi, sadece ara sıra aklıma ya gene olursa düşüncesi geliyor. Bu düşünce de aklıma gelmezse, sorunu yüzde yüz aştım diyeceğim. Yoksa yıllardır ilk kez, normal insanlar gibi akşam uyuyup sabah kalkıyorum. Memlekete taziye için gittik, başkasının evinde üç gün kaldım ama daha önceden hayatımı zehir eden bir yandan sıkışma, bir yandan tuvalete gidememe sorununu asla yaşamadım. (Bu sıkışıp gidememe durumu sadece başkasının evinde oluyordu.) Ortalama iki saatte bir sıkışma ve idrar yapma gibi durumlar asla olmadı, kendime şaşırıyor ve telkinlerdeki gibi bu gelişmeyi gerçekleştirdiğim için kendimle gurur duyduğumu hissediyorum."
Bilinçaltı düzeyde gerçekleşen tuvalet eğitimi başarıyla sonuçlanınca seanslara son verildi. Hipnoz Uzmanı Başkak, Müdür Bey’in, idrar bekleme memurluğundan huzurlu günlere kavuştuğunu ve 2009 yılından beri sorun yaşamadığını söylüyor.
İDRAR KAÇIRMA RAHATSIZLIĞININ 3 FARKLI TÜRÜ VAR
İdrar kaçırma sorunu, kişinin idrarını kendi isteği dışında ve mesanesini kontrol edememesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan, yaygın ve kişiye günlük hayatında sıkıntı veren bir problemdir. İdrar kaçırma problemi kişinin genel yaşam kalitesini derinden etkileyebilir. Genellikle bu problemin kökeninde fiziki bir sorun yatar ve bu problemden muzdarip çoğu kişi utandıkları için tıbbi yardım almaktan çekinirler.
İdrar kaçırma rahatsızlığının 3 farklı türü vardır. Birinci gruptaki hastaların idrar kaçırma nedeni yeterince güçlü pelvik kaslara sahip olmamalarına bağlanır. Bu kişiler öksürmek, gülmek, hapşırmak, egzersiz yapmak gibi karın içi basıncını arttıran, dolayısıyla da mesane üzerindeki baskıyı çoğaltan hareketler yaptıklarında küçük miktarlarda idrar kaçırırlar.
İkinci gruptaki hastalarda aniden idrara çıkma isteği ortaya çıkar ve görünürde bir sebep yokken istemsiz olarak idrar kaçırırlar.
Üçüncü gruptaki hastalar ise idrara çıkmaları gerektiğinin farkındadırlar fakat sınırlı hareket imkanları vardır ve zamanında tuvalete yetişemedikleri için idrar kaçırırlar. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.