Adalet yavaş işliyor, dosyalar sümenaltı ediliyor, avukatlar değiştiriliyor, davalar o mahkemeden bu mahkemeye gezinip duruyor. Sonunda beklenen oluyor. Türkiye’de görevi kötüye kullananlara, çürük bina yapanlara, devleti dolandıranlara, hayali ihracat yapanlara, bankasının içini boşaltanlara, naylon faturacılara ilişkin davaların çoğu yargılama sürecinin çeşitli evrelerinde bir bir düşüyor. Düşme nedeninin altından da “zamanaşımı” çıkıyor.
80 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca çeşitli adlar altında 100’ü aşkın affa imza atan Türkiye her yıl ortalama 500 bine yaklaşan dosyanın düşmesine neden olan ve adına zamanaşımı denilen sinsi ve gizli affın pencesinde kıvranıyor.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan “Gizli Af:Zamanaşımı raporu” Türkiye’de her yıl ortalama 486 bin dosyanın zamanaşımı nedeniyle kapatıldığını ortaya koydu.
Adalet Bakanlığı verilerinden hazırlanan Rapora göre 1995-2004 yılları arasında ülke genelinde kapanan dosya sayısı yıllık ortalama 480 bini buldu. Sadece 2004 yılında 546 bin dosya büyük çoğunluğu zamanaşımı olmak üzere düştü. .
Son 10 yılda Yargıtay Ceza Dairelerinde 56 bin 980, ilk derece mahkemelerde 3 milyon 765 bin 58, savcılıklarda 1 milyon 63 bin 765 olmak üzere toplam 4 milyon 866 bin 803 dava düştü.
En çarpıcı sonuç ise 2002 yılına ait. Anılan yıl savcılık evresinde 124 bin 79, ilk derece mahkemelerde 649 bin 18, Yargıtay’da 3 bin 556 olmak üzere tamı tamına 776 bin 653 dosya zamanaşımı engeline takıldı.
“1995-2004 ZAMANAŞIMI”
YILLAR YARGITAY CEZA DAİRELERİ İLK DERECE MAHKEMELERDE CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI TOPLAM
1995 4.439 245.224 71.809 321.472
1996 4.315 223.524 71.752 299.591
1997 4.010 234.337 96.856 335.203
1998 3.806 256.441 100.312 360.559
1999 6.694 303.349 96.104 406.147
2000 10.728 365.174 117.491 493.393
2001 6.852 546.064 123.962 676.878
2002 3.556 649.018 124.079 776.653
2003 4.808 513.901 131.867 650.576
2004 7.772 409.026 129.533 546.331
TOPLAM 56.980 3.746.058 1.063.765 4.866.803
ADALET ZAMANI AŞAMIYOR
Adalet zamanı aşamıyor çünkü davalar biriktikçe birikiyor, uzadıkça uzuyor. Rapora göre Türkiye’de ceza mahkemelerinde bir davanın ortalama yargılama süresi 2003 yılı verilerine göre 241 gün. DGM’lerde bu süre 363, Çocuk Mahkemelerinde 433, Ağır Ceza Mahkemelerinde 354, Asliye Ceza Mahkemelerinde 400 günü buluyor. Raporda zamanaşımının bir hükümetten diğer hükümete geçene kadar doluverdiği, gelen hükümetin yapılan yolsuzlukların farkına vardığında iş işten geçmiş olduğu ifade ediliyor. Rapora göre bu sürede Bürokrat ya zamanaşımı ya da milletvekili zırhına bürünerek davalardan kurtuluyor. Yeni TCK ile artırılan zamanaşımı sürelerinin bu gizli af müessesesini bir nebze olsun engelleyeceği ancak ne oranda etkileyeceği 2005 ve sonraki yıl verileri ortaya çıkaracak.
ZAMAN NASIL AŞILIYOR?
Raporda, zamanaşımından faydalanmak için çok sık avukat değiştirildiği ve dava dosyası incelemek adı altında davaların uzadıkça uzadığına dikkat çekiliyor. Kimi zaman ise dava dosyaları mahkeme mahkeme dolaşıyor. Görevsizlik, uyuşmazlık, yetkisizlik kararları bir biri ardına veriliyor. Sonunda davaya bakacak mahkeme bulunamıyor ve zamanaşımı sınırına geliniyor. Bazen imdada “bilirkişi adaleti” yetişiyor. İncelemesine ve raporuna ihtiyaç duyulan bilir kişilerin dava dosyalarını uzun süre ellerinde tutmaları nedeniyle, zamanaşımı gelip kapıya dayanıyor.
ZAMANAŞIMI ÖYKÜLERİ
• Arkadaşının polis olan babasına ait tabancayla öldürdüğü 5 yaşındaki çocuğun davası 1 yıllık zamanaşıma uğraması sonucu “bir yaşam zamanaşımına uğradı”.
• Öğrenci FT, 1980 yılında gözaltına alındığı Emniyette hayatını kaybetti. Açılan işkence davası 23 yıl sonra zamanaşımı engeline takılınca, “bir genç zamanaşımına uğradı”
• Adı hayali ihracatla anılan US, 8 yıl hapis istemiyle yargılandığı davadan zamanaşımı sayesinde kurtuldu. Amerika’ya yerleşen US’ nin davası tam 15 yıl sürdü ve sonunda “ihracatçının parası zamanaşımına uğradı”.
• 1994 yılında bankasını batıran bir bankacı, bu tarihten başlayan sürede açılan 7 davayı zamanaşımına uğratmayı başardı. Banka sahibi , son davasında da bir yıl içerisinde 3 avukat değiştirerek rekor kırdı. Aynı dönemde diğer iki batık banka patronunun davası da aynı şekilde sonuçlanınca, “devletin 1.7 milyar doları zamanaşımına uğradı”.
• “Örtülü ödenek” ten dolandırıcı bir şahsa verildiği öne sürülen para da aynı akibetle sonuçlandı. “5.5 milyar liralık örtülü ödenek zamanaşımına uğradı”
• Naylon fatura yolsuzluğundan hakkında dava açılan bir eski Belediye Başkanı’nın eski kocası zamanaşımıyla kurtardı.
• 91 paravan şirketten aldığı sahte faturalarala 445 milyar liralık haksız KDV aldığı iddiasıyla yargılanan sanayicinin davası düştü, “vergilendirilmiş kazanç zamanaşımına uğradı”
• Hayali ihracatla Yargılanan ihracatçının hayali ihracat davası 1987 yılında düştü, “sanayi ve ticaret zamanaşımına uğradı”
• Kayıp silahlar davasıyla yargılanan 10 polisin davaları mürürü zamana girince, “devletin silahları zamanaşımına uğradı”
• Marmara depremi’nde yıkılan binalar için müteahhitler aleyhine açılan yüzlerce dava düştü, “vatandaşın hayatı zamanaşımına uğradı”
• Bir Partinin gizli kasası olduğu ve yardım için toplanan paraların yerine ulaşmadığı gerekçesiyle dolandırıcılıktan yargılanan vatandaşın davası düştü, “yardım paraları zamanaşımına uğradı”
• 1996 yılında gözaltına alınan 12 gence işkence yapmakla suçlanan polislerin davası düştü, “insan hakları zamanaşımına uğradı”
• Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, Devlete 20 milyar dolara mal olduğu hesaplanan “Kütlü Pamuk Alımı” nda suçlanan dönemin Başbakanı hakkındaki davanın zamanaşımına uğradığı ve olayın hukuki değil siyasi mahiyette olduğu gerekçesiyle soruşturma istenemeyeceği kanaatine varıldı, “ödenen vergiler zamanaşımına uğradı”
ZAMANI KAÇ YILDA AŞIYORLAR
Yasalarımız “dava zamanaşımı” ve “ceza zamanaşımı” olarak iki tür zamanaşımını tanımlıyor.
Dava zamanaşımına ilişkin süreler şu şekilde sıralanıyor:
• Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl
• Müebbet hapis cezasını gerektirecek suçlarda 25 yıl
• yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren 20 yıl,
• Beş yıldan fazla, yirmi yıldan az hapis cezalarından birini gerektiren suçlarda 15 yıl
• Beş yıldan fazla olmamak üzere, hapis, para cezasını içeren 8 yıl
• Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olanlar hakkında bu sürelerin yarısının geçmesiyle kamu davası düşer.
• Ceza zamanaşımı;
• Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında 40 yıl
• Müebbet hapis cezalarında 30 yıl
• 20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında 24 yıl
• 5 yıldan daha fazla hapis ve adli para cezalarında 10 yıl
ATO BAŞKANI AYGÜN
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’de ceza davalarında zamanaşımına uğrama oranlarının çok yüksek olduğunu belirterek “Türkiye’de gizli bir af müessesi çalışıyor ve vicdanlar sızlıyor. Kim ne derse desin, afların efendisi zamanaşımıdır ” şeklinde konuştu. Aygün şunları söyledi: “Bir ülke düşünün ki her yıl 500 bini bulan dava zamanaşımı nedeniyle düşüyor. Aslında Türkiye’de her yıl 500 bin kişiyi içine alan gizli bir af çıkarılıyor. Şu anda zamanaşımı süreleri yeni TCK ile artırıldı. Ancak bu da yeterli olmayabilir. Çünkü davalar çok uzun sürüyor. Bunun önü alınmazsa düzenleme bir işe yaramayabilir. Bir davanın mevcut zamanaşımı sürelerinde bitirilememesi hukuk ayıbıdır. Davalar az sayıda da olsa 20-30 yıl sürebiliyor. Ceza davalarında çoğu dava 4-5 yılı buluyor. Bu sürenin 1.5 yıla kadar düşürülmesi gerekiyor. Zamanaşımına uğrayan davalarla ilgili olarak, davaya bakan hakimler hakkında da soruşturma açılabilmelidir”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.