GEMİ SÖKÜMCÜLER DERNEĞİ 2. BAŞKANI MUSTAFA ERDİL; HİÇBİR KURUM VEYA KURULUŞUN, O YILLARA KADAR ÇEVRENİN KİRLENMESİNDE PAYI OLMADIĞINI SÖYLEYEMEZ
Tuzla"da boş arazilerde kimyasal varillerin bulunmasının ardından Greenpeace sorumlusu Banu Dökmecibaşı"nın, Türkiye"nin en büyük ağır sanayi ve tek gemi söküm bölgesi Aliağa"yı gündeme getirmesi Aliağa"daki gemi sökümcüleri kızdırdı. Greenpeace Akdeniz Ofisi toksik maddeler sorumlusu Banu Dökmecibaşı"nın yaptığı açıklamada devletin Aliağa"yı gözden çıkardığını ileri sürerek, Tuzla"da zehirli variller toprağın altından çıkarken, Aliağa"da durum daha da vahim. Çünkü aynı atıklar Aliağa"da havaya suya ve toprağa karışıyor. Aliağa"nın geneli atık depolama alanıdır. Şeklindeki açıklamaları Aliağa"da şok etkisi yaptı. Aliağa"da faaliyet gösteren Türkiye"nin tek gemi söküm bölgesindeki gemi sökümcüler, Sivil toplum örgütlerinin ve Yerel basının Aliağa"da kimyasal atıkları gündeme getirmesi üzerine bir açıklama yaparak, Türkiye'de çevre konusunda geçmişin muhasebesini yapacaksak, kimsenin günahsız olmadığı 90'lı yıllar öncesini değil, bu konuda mevzuatın oluştuğu ve bilgilenmenin ilerlediği 90'lı yıllardan günümüze kadar olan süreci tartışmalıyız görüşleri dile getirildi.
Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Mustafa Erdil, yaptığı yazılı açıklamada, Banu Dökmecibaşı"nın beyanlarında verilen bilgilerin risk taşıyan tüm bölgelerde tartışılmasının gerekli olduğu, ancak bunun doğru bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Yazılı açıklamasında Bu tartışmalar hem gereksiz suçlanan kurumlar varsa onların aklanmasına vesile olacak hem de yeni kirlenmelerin önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır. Biz Gemi Söküm sanayicileri derneği olarak Aliağa'da yaşayan tüm insanların konu hakkında doğru bilgi sahibi olmalarına yardımcı olacağız diyen Dernek 2. Başkanı Mustafa Erdil geçmişte oluşan çevre kirliliğine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
HİÇBİR KURUM VEYA KURULUŞUN, O YILLARA KADAR ÇEVRENİN KİRLENMESİNDE PAYI OLMADIĞINI SÖYLEYEMEZ
Gemi Söküm Sanayicileri Derneği Başkanı Mustafa Erdil açıklamasında Türkiye"de ilk Çevre Kanunun 11.08.1983 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlatarak Ülkemizdeki hiçbir kurum veya kuruluşun, o yıllara kadar çevrenin kirlenmesinde payı olmadığını söyleyemez. Konuyu aracılığıyla tartıştığımız basın kuruluşlarının mutfağı olan büyük matbaaların mürekkep, boya, solvent ve muhtelif asit atıkları için de bu o yıllarda böyledir. Yani Türkiye'de çevre konusunda geçmişin muhasebesini yapacaksak, kimsenin günahsız olmadığı 90'lı yıllar öncesini değil, bu konuda mevzuatın oluştuğu ve bilgilenmenin ilerlediği 90'lı yıllardan günümüze kadar olan süreci tartışmalıyız dedi.
KAZILMASI İSTENEN HER KARIŞ TOPRAK DENETİME AÇIKTIR
Gemi Sökümün, Kuruluşundan bu yana Sivil toplum örgütlerinin gözetiminde olduğunu savunan Dernek Başkanı Erdil, Biz Gemi sökümcüler, 901ı yılların başından itibaren sürekli projektörler altında yaşamış kurumlarız. Bu yoğun ilgi nedeniyle neredeyse (Günah Keçisi) konumuna sokulan sektör, aynı nedenle olsa gerek, sürekli olarak kamu otoritesinin denetiminde tutulmuştur. Neredeyse senenin her haftasında bir kamu otoritesine muhatap olan sektör, üstüne üstlük Aliağa'da uluslar arası denetime en çok muhatap olmuş kurumdur. 90"lı yılların başından itibaren Çevre konusunda yoğun çalışmaları yapmış bir kurum olmanın verdiği rahatlıkla, ilgili herkesi tesislerimizi yeniden denetlemeye davet ediyoruz. Kazılması istenen her karış toprak denetime açıktır. Yeter ki Aliağa'da kamu olsun, özel olsun kazılması gereken başka yerleri gözlerden kaçırma gayreti içinde olmayalım. Dedi.
BANU DÖKMECİBAŞI NE DEMİŞTİ?
Greenpeace Akdeniz Ofisi toksik maddeler sorumlusu Banu Dökmecibaşı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Aliağa"da her gün binlerce dioksin"in havaya ve suya karıştığını iddia ederek Ne yazık ki Aliağa"nın tamamı atık mezarlığı durumuna getirilmiştir. Tuzla"da variller bulunurken, Aliağa"da durum daha da vahimdir. Aliağa"da atıklar variller içinde bile değil aşikar olarak havaya suya ve toprağa karışıyor. Kağıt, Petro kimya, Gemi Söküm gibi sektörlerin üzerine çok disiplinli bir şekilde gidilmeli. Aliağa"da mahalleler değil köyler, beldeler hatta ilçeler bu kirlilikten nasibini alıyor. Aliağa"daki kirliliğe devlet derhal el koymalıdır. Aliağa"yı açık depolama alanı gibi kabul eden devlet, Başta Gemi Sökümler olmak üzere geriye dönük araştırma yapmak zorunda " Görüşlerini dile getirmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.