FOÇA’DA KÜLLERİNDEN DOĞAN ZANGOÇ’UN EVİ VE TORUN AİLESİ
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi
Ömer & Şükran Torun çifti…
Foça’ya değer katan iki güzide insan…
Torun çifti neo Foçalı… Ama bazı neo Foçalılar gibi bananeci değiller.
Foça'nın kronik sorunları karşısında endişe duyuyorlar.Daha güzel bir Foça için kafa yoruyorlar. Aidiyet duygusu içinde bir şeylerin ucundan tutup, yaşadıkları kentin gelişimine katkıda bulunmaya çalışıyorlar.
Öyle ki Foça’da satın aldıkları metruk bir evi restore ederek, butik otele çevirdiler ve şuan çağdaş ev pansiyonculuğunun en güzel örneğini sergiliyorlar.
Torun ailesi tarafından kent kültürüyle birlikte turizme kazandırılan evin ülkemiz adına da 'rol model' niteliği taşıdığını düşünüyorum.
Malumunuz kaliteli turistler beş yıldızlı otellerde konaklamak yerine; butik otellerde kalmayı tercih ediyor artık günümüzde...
Özellikle Çeşme – Alaçatı modern turizm anlayışının olmazsa olmazı olan butik otelcilik yönünde çok başarılı ve marka konumunda…
Dileğimiz Foça'nın da bu yönde gelişim göstermesidir.
Ancak, Foça'nın bir Alaçatı gibi olabilmesi için daha nice Ömer & Şükran Torun gibi vizyon sahibi insanlara ve ufku açık bir belediye başkanına sahip olması elzem…
Zira kaliteli yatak konusunda büyük eksiklik yaşayan Foça'nın Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, kentin en prestijli butik otelinin kapatılıp, süpermarkete dönüştürülmesine izin veriyorsa artık bizler sözün bittiği yerdeyiz demektir.
Neyse konuyu siyasallaştırıp, ilçemiz adına önem arz eden bir başarıyı gölgelemeyelim.
‘Başarı’ diyorum çünkü Torun çiftinin restore ederek, kent kültürüne kazandırdıkları evleri ‘Tarihe Saygı’ gibi son derece prestijli bir ödüle layık görüldü.
Her zaman söylerim; Marifet iltifata tabidir.
Bunun içindir ki; İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 13 yıldır başarıyla sürdürdüğü 'Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri’ uygulamasını önemsiyor ve takdir ediyorum.
Kaldı ki başarıya giden yol başarıyı ödüllendirebilmekten geçer.
Yani bu tür organizasyonlar başka insanları da teşvik eder.
Bu bağlamda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu yürekten kutladığımı belirtmek isterim.
Elbette ilçemize kazandırdığı muhteşem eseriyle ‘Tarihe Saygı’ ödülünü bu yıl Foça’ya getiren Torun çiftini de kutlamadan geçemeyeceğim.
Özgün İşlevin Korunduğu Esaslı Onarım Kategorisi’nde ödüle değer bulunan evlerini bugün bulunduğu noktaya getirmek adına az mücadele vermedi Torun çifti…
Bürokratik engelleri aştılar, maddi ve manevi fedakarlıklarda bulundular. Restore edilen evlerinin en küçük detayına bile büyük hassasiyet gösterdiler. ‘Aslına sadık kalmak’ ilkesine usulen değil, yürekten riayet ettiler. Nihayetinde vazgeçmediler, azmettiler ve Foça’ya muhteşem bir eser kazandırdılar. (Projede yer alan Neşe Bozkır, Fevzi Bozkır ve Ercüment Kuyumcu gibi tecrübeli mimarların da hakkı teslim edilmeli mutlaka)
Şimdi de tarihi eser niteliği taşıyan ve eşsiz mimarisiyle insana adeta huzur veren evlerinde yaşamanın keyfini sürüyorlar. Diğer taraftan da turizme hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyorlar.
Turizm olgusuna gerçekten büyük hassasiyet gösteren Torun çifti, sahip oldukları evin geçmişini, orada yaşanan hatıraları önemsiyor, yok saymıyor ve yaşatmak istiyor. (ne mutlu)
Torun çifti, özellikle ataları bir zamanlar Foça’da yaşamış, ya da mübadele de Ege’nin her hangi bir kasabasından Yunanistan’a göç etmiş aileleri evlerinde ağırlamaktan onur duyuyor.
Atalarının izlerini sürmek ve onları bir şekilde yad etmek için Foça’ya gelen Yunan turistler için de Torun çiftinin adeta tarih kokan evlerinde kalmak memnuniyet verici oluyor kuşkusuz.
Bugüne kadar bir çok Yunanlı turisti misafir eden Torun çifti, hem iki ülke arasında ki dostluk bağlarının güçlenmesine hem ilçe hem de ülke turizmine katkıda bulunuyor.
Bilindiği üzere Türkiye-Yunanistan mübadelesinde her iki yakanın insanları da evlerini, yurtlarını ve tüm hatıralarını geride bırakarak, terki diyar eylemişler.
İşte o terk edilen evlerden biri de bugün Torun çiftinin sahip olduğu evdir. Evin Foça’da ki diğer evlere nispeten daha dikkat çekici bir hikâyesi var.
Torun çiftinin evi Foça’da geçmişten günümüze ‘Zangoç’un Evi’ olarak bilinir.
Zangoç bilindiği üzere; kiliselerin bakımını yapan ve çanı çalan din görevlisidir.
Foça’da ki eski rum evlerinin minyatür bir örneği olan evin ana giriş kapısının sövesi üzerinde bulunan kitabesinde, Foça’daki hemen her taş evde olduğu gibi evin aile ismi ve yapım tarihi belirtilmiştir.
Kitabede; ‘OIKIA O. ΔIAKONOY – 1 Map 1897’ Yani; ‘Zangoç Evi – 1 Mart 1897’ ibaresi yer almaktadır.
Cumhuriyet öncesinde Zangoç’un ailesiyle birlikte ikamet ettiği ev, mübadele döneminde başka bir din görevlisine tahsis edilmiştir.
Ancak evin yeni sahibi olan din görevlisi bu kez Müslümandır. Ev, Limni Adası’ndan gelen din görevlisi; Müezzin Mustafa Akseki ve ailesine verilmiştir.
1960 yılına kadar kullanılan ev, sonraki yıllarda Müezzin Mustafa Akseki’nin evin ön kısmına yaptığı bir başka eve taşınmasıyla birlikte 1980’lere kadar kiracıları tarafından kullanılmıştır.
Akademik bilgilere göre; mütevazı ölçekte bir büyüklüğe sahip olan evin girişi, asimetrik düzendedir. Sokaktan basamaklarla yükselen üzeri basık kemerli ve kemer üzerinde kenger yaprağını çağrıştıran motifli kilit taşlı derin nişin ardında yer alan ana giriş kapısı yanda yer almakta ve birinci kata çıkmaktadır. Alt katta zemine gömülü bodrumda daha küçük pencereleri bulunmaktadır. Kapıdan girildiğinde küçük bir sofa yandaki odalara geçit vermekte ve giriş aksında ise bodrum kata inen merdivenler yer almaktadır. Restorasyon projesi uzanımında bodrum kat da yaşam alanı olarak değerlendirilmiş, ana girişin aksında yer alan bahçeye açılan bodrum kat kapısı aktif olarak kullanılır hale getirilmiştir.
Foça’ya gelen herkesin bir kere de olsa gidip Torun çiftinin ödüllü ‘Zangoç Evi’ni mutlaka yerinde görmesini, hatta imkânı olanların o şirin evde en az bir gece konaklamasını tavsiye ederim.
Sözün özü Ömer & Şükran Torun çiftini yakından tanımaktan son derece mutluyum. Kendilerini bir kez daha kutluyor ve aldıkları ödülden dolayı tebrik ediyorum. İyi ki varsınız Torun ailesi…
Günün Sözü: Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, mal da yalan mülk de yalan, var gel biraz da sen oyalan. (Yunus Emre)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.