• BIST 9886.05
  • Altın 2958.781
  • Dolar 34.7329
  • Euro 36.5987
  • İzmir 8 °C

Dünya Hayvan Hakları Günü

Dünya Hayvan Hakları Günü
8 Temmuz 2004'te gazeteci- yazar Yalçın Ergündoğan'ın girişimiyle kurulan "Dünya Yalnız Bizim Değil" Platformu, bugün Türkiye'nin en büyük Hayvan Hakları Platformu haline geldi.

8 Temmuz 2004'te gazeteci- yazar Yalçın Ergündoğan'ın girişimiyle kurulan "Dünya Yalnız Bizim Değil" Platformu, bugün Türkiye'nin en büyük Hayvan Hakları Platformu haline geldi.
İnternet üzerinden yayın yapan (sadece üyelerin girebildiği) bir de iletişim grubu bulunan DYBD Platformu'nun bugün yurdun dörtbir yanından 1000'i aşkın üyesi bulunuyor. ( İletişim grubuna üye olmak için DÜNYA YALNIZ BİZİM DEĞİL adresine bir e-posta göndermek ve grup moderatörünün onayını almak gerek.)
Aynı zamanda Türkiye Hayvan Hakları Platformu(THHP) kurucusu ve Yürütme Kurulu üyesi de olan DYBD Platformu kurucusu ve sözcüsü, gazeteci-yazar Yalçın Ergündoğan'ın DYBD Platformu, Hayvan Hakları ve vejetaryenlik konusunda yaptığı açıklamalar şöyle:
"TÜM CANLILARIN YAŞAM HAKKINI SAVUNUYORUZ"

"Ülkemizin, dörtbir yanına yayılmış 'Hayvanları Koruma Dernekleri', Hayvan Bakım Evleri (barınakları) ve ayni doğrultuda çalışmalar yapan irili ufaklı pek çok kuruluş ve girişim var. Bizler de, bu tür çalışmalara kürsü oluşturmak üzere; "DÜNYA YALNIZ BİZİM DEĞİL (DYBD) Platformu" ve iletişim grubunu oluşturduk. Üzerinde yaşadığımız dünya, yalnızca biz insanlara ait değil elbette. Yaşamı, yaşamayı sevmek, bu bilinç ve anlayışla daha anlamlı. 'Dünya Yalnız Bizim Değil' (DYBD) platformu yaşam sevgisini, doğaya saygı duymayı ve korumayı yaygınlaştırmayı, dünyadaki canlıların yaşam haklarını savunmayı hedefliyor. Platformumuz sadece, sokakta yaşayanlarla sınırlı olmayan, sanayi üretimlerinde hayvanlara yönelik kırım ve yok etmenin durdurulması, hayvanların hergün karşı karşıya kaldıkları eziyetin önüne geçilmesi için bir anlayış ve mücadele geliştirmeye ve oluşturmaya çalışıyor. Mücadelemize omuz veren, Platformumuzun hızla büyüyerek bu noktaya gelmesinde emeği geçen, katkı veren herkese de buradan teşekkür ediyorum... Biliyorsunuz, toplumsal kültürümüzde var olan, bitkileri yaşama alanlarımızın dekoratif renkleri, hayvanları ise; insana tabi varlıklar olarak görme yaklaşımından uzaklaşmak, yaşamın daha eşit ve adil paylaşılabilmesi için, bir duyarlılığın üretilmesine katkıda bulunma çabamız sürecek. Bizler türcülüğü aşan bir noktadan, tüm canlıların yaşam haklarını savunmaya yönelik yaklaşımların içselleştirilmesine çalışıyoruz. Yani, biz aslında baskı ve sömürüye karşı çıkıyoruz!.. ''

"HAK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN PARÇASI"

Ergündoğan; Dünya Yalnız Bizim Değil Platformu'nun yaklaşımları üzerine görüşlerini açıklamayı şöyle sürdürü: "Pekçok insan ya da kuruluş, "hayvan refahı"na yönelik çabaları "hayvan hakları" mücadelesi olarak görüyor ve öyle sanıyordu. Platform olarak yaptığımız çalışmalar ve yayınlarımızla hayvan hakları mücadelesini uluslararası hareketlere paralel, hak ve özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgusunu yaparak, bilince çıkarmaya çalıştık, çalışıyoruz.
Hayvan haklarını savunan insanlar;
» Hayvanları yiyecek ya da giyim malzemesi, eğlence ya da deney aracı vb. olarak kullanmanın yanlış olduğuna inanır,
» Bütün hayvanların çıkarlarının en iyi şekilde gözetilmesi gerektiğini ve bir hayvanın çıkarlarının gözetilmesi için mutlaka şirin, insanlara yararlı ya da soyu tükenme tehlikesi içinde olmasının ya da herhangi bir insanın onları sevmesinin gerekmediğini savunurlar. (Tıpkı zihinsel gelişimi yetersiz bir insanın, şirin ya da yararlı olmasa da, hatta hiç kimse onu sevmese bile belirli haklara sahip olması gerektiği gibi)...
Toplumumuzda, insanlardan farklı olarak, hayvanların herhangi bir hakka sahip olamayacağını savunanlar çokça bulunuyor. Medenî kanunlarda, genellikle hayvanlar insanların malı olarak görülüyor. Birer “nesne” sayılıyorlar. Hayvanların mülk statüsü; sahiplerinin kölelere, kocalarının eşleri kadınlara babalarının malı olarak muamele etmeleri anlayışından hiç de farklı değil. İnsandışı hayvanlara, hukukî statülerini belirlemek amacıyla, mal muamelesi yapmak ahlakî açıdan kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Bir hayvanın "mal yerine konmama hakkına" sahip olduğu kabul edilirse, hayvanların deneylerde veya gıda sağlamak ya da eğlendirmek amacıyla kullanılmasını meşrulaştırmak zor, hatta imkânsız hale gelir. Türcülüğe karşı çıkmak, kapitalizm koşullarında bütün ezilenlerin sömürülmesine karşı çıkmayı gerektirir. Aslında, hayvanların özgürleşmesi, insanların da özgürleşmesi anlamını taşır. Canlıya "mal muamelesi" yapmamayı öğrenmek, bunu içselleştirebilmek, beynimizde çözümlemek, herkesi özgürleştirir..."

"HERKESİ VEJETARYEN OLMAYA ÇAĞIRIYORUM"

DYBD Platformu kurucusu gazeteci- yazar, Yalçın Ergündoğan, 4 Ekim "Dünya Hayvan Hakları Günü" vesilesiyle de herkesi vejetaryen olmaya çağırdı. Ergündoğan vajetaryen beslenme konusunda şunları söyledi: "Vejetaryen beslenme ete dayalı beslenmeye kıyasla insan bedeni için daha uygun. Etobur hayvanların pençeleri var. Bağırsakları daha kısa. Ağızlarındaki "köpek dişleri" daha kıvrımlı. İnsanlarınsa, tırnakları düz ve esnek. En önemlisi de “köpek dişi" dediğimiz dişler, diğer etoburlara, hatta goril ve orangutan gibi 'otobour primatlara' kıyasla çok daha küçük. Düz azı dişlerimiz ve uzun bağırsaklarımız sebze, meyve ve tahıla dayalı beslenmeye çok daha uygun.
4 Ekim "Dünya Hayvan Hakları Günü" vesilesiyle tüm insanları vejetaryen olmaya çağırıyorum. Bence hayvanları yemeyi de kutsal değerler adına "kurban etmeyi" de bırakmalıyız. Alışkanlıklarımızı hele de yemek kültürümüzü değiştirmek çok zor ama, bir yerden başlamak gerekiyor. Ben denedim oldu. Şimdi vicdanen de ahlaken de daha rahatım... Öte yandan, edindiğimiz bilgilere göre; eti için üretilen hayvanları beslemek için o kadar çok tahıl tüketiliyor ki. Eğer hepimiz vejetaryen olsaydık dünyada açlık olmazdı. Eti için yetiştirilen hayvanlar, verilere göre üretilen mısır ve tahılların yüzde 70’ini tüketiyor. Dünyadaki hayvan sürüleri 8,7 milyar insanın kalori ihtiyacına denk miktarda tahıl tüketiyor... Eee, o zaman?? Gereğini yapalım hep birlikte... "
*****
YALÇIN ERGÜNDOĞAN / TEL: 0532 421 75 01
E-posta: [email protected]
[email protected]

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Google'dan Seçim Portalı...20 Şubat 2014 Perşembe 20:10
  • Petrol İş'ten 1 mayıs Açıklaması30 Nisan 2013 Salı 19:46
  • Kazım Ulaş Sağlıkçıları Unutmadı09 Nisan 2013 Salı 14:41
  • Kazım Ulaş'tan Yıldönümü Kutlaması09 Nisan 2013 Salı 14:30
  • ADD’den 26 Ağustos Kutlaması26 Ağustos 2012 Pazar 20:41
  • Madeni Yağ Sanayicileri Derneği28 Nisan 2010 Çarşamba 19:48
  • Ege İhracatçı Birlikleri08 Nisan 2010 Perşembe 14:30
  • Tüpraş Genel Kurul Toplantısı26 Şubat 2010 Cuma 16:15
  • Petkim Genel Kurul Toplantısı18 Şubat 2010 Perşembe 12:19
  • Petkim Tedarik Anlaşması07 Aralık 2009 Pazartesi 23:22
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894