KUŞ GRİBİ NEDENİ İLE TÜM YURTTA AV YASAĞI GETİRİLDİ
Göçmen kuşlardan evcil kümes hayvanlarına bulaşarak yayıldığı tahmin edilen kuş gribi virüsünün Iğdır, Van ve Şanlıurfa illeri dışındaki illerde de yayılış göstermesi nedeniyle tüm kanatlı yaban hayvanlarının avı 6 Ocak 2006 tarihinden itibaren ikinci bir emre kadar yurt genelinde yasaklanmıştır. Hükümetimizce alınmakta olan ve insan sağlığı açısından önem taşıyan tedbirler kapsamında avcılarımızın av yasağına uymaları, özellikle göçmen kuşların yaşadığı sulak alanlarda kanatlı yaban hayvanları ile temastan kaçınılması önemle duyurulur.
AVCILIKTA KUŞ VEBASI (Avian influenza) HASTALIĞINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER VE MÜCADELE TALİMATNAMESİ
1- GİRİŞ:
Halk arasında yaygın olarak kuş gribi adıyla tanınan avian influenza virüsünün yol açtığı hastalık, dünyada çeşitli ülkelerde çok büyük ekonomik kayıplara yol açmış, enfeksiyon kaynaklı can kayıpları da görülmüştür. Ülkemizde bu güne kadar insanlarda görülmemekle birlikte H5N1 tipi virüs kanatlılarda bazı vakalar tespi edilmiş, müteakiben bir takım önlemler alınması gerekliliği doğmuştur.
Söz konusu hastalığın göçmen kuşlar aracılığıyla yurdumuza taşındığı verileri gözönüne alınırsa, konuyla birinci dereceden ilgili avcılık sporuyla uğraşan kişilerin de hastalıkla ilgili bilgili, bilinçli ve hazırlıklı olması gerekmektedir.
2- HASTALIK HAKKINDA GENEL BİLGİLER:
2.1- Hastalığın Tanımı: Kanatlı hayvanlarda ortaya çıkan ve bu hayvanlarla belli koşullarda teması olan insanlara da bulaşarak ölümlere yol açtığı bilinen Avian influenza hastalığı, Avian influenza A grubu virüslerin H5N1 alt tipinin neden olduğu, halk arasında tavuk vebası ya da kuş gribi olarak bilinen, solunum ve sindirim sistemine ait belirtilerle birlikte yüksek morbidite ve mortalite hızıyla seyreden (%100’ü bulabilmektedir) akut kontagiyöz bir hastalıktır.
İnfluenza virüsünün A, B ve C olmak üzere antijenik tipleri olup, içlerinden RNA genetik materyali bulunan influenza A virüsünün 15 farklı hemaglutinin (HA) ve 9 farklı nöraminidaz (NA) tipinin varlığı söz konusudur. Bütün yüksek patojeniteli (hastalık yapma gücü) epidemilerin, influenza A virüsünün H5 ve H7 serotiplerinden kaynaklandığı bilinmektedir.
2.2- Bulaşma ve Epidemiyolojik Bilgiler: Virüsün hava yoluyla bulaşması birkaç kilometre ile sınırlıdır. Ayrıca hastalık; böcekler, kan emici sinekler ve kemiriciler vasıtasıyla enfekte hayvanlardan duyarlı hayvanlara mekanik olarak bulaşabilmektedir. Hastalığın kanatlılardaki kuluçka süresi genel olarak 3 ila 5 gündür.
Hastalığın genel saklayıcısının göçmen su kuşları (özellikle yaban ördekleri) olduğu bilinmektedir. Virüsün saklayıcıları enfeksiyona dirençlidir; ancak, diğer kuşlar duyarlıdır.
Hastalığın horizantal bulaşması (hayvandan hayvana bulaşma) çok rastlanan bir bulaşma şeklidir. Vertikal bulaşma (kuştan yumurta yoluyla civcive bulaşma) ile ilgili kesin bir kanıt bulunamamıştır. Bununla birlikte, enfekte hayvandan elde edilen yumurtaların kabuklarında hastalık etkeninin varlığı saptanmıştır.
Kuş ithalat ve ihracatının ile avcılığın hastalığın epidemisinde önemli yeri bulunmaktadır. Bu şekilde gerçekleşen hayvan hareketleriyle virüsler büyük bir alana yayılabilmektedir.
Karantina çalışmaları ve etkene bir temasın sözkonusu olduğu sürülerin itlafı ile stendart kontrol metodlarının uygulanması, hastalığın yayılmasını engellemek için gerekmektedir.
İnfluenza A, yüksek bulaşıcılığının yanında araç-gereç, yiyecek, kafes, elbise ve diğer ekipmanlarla da kolayca taşınabilmektedir. Yüksek potansiyelli virüsler, özellikle çevre ısısnın düşük olduğu yerlerde uzun süre canlı kalabilmektedir. Bu nedenle, iyi bir koruma sisteminin uygulanamaması durumunda başlangıçta düşük patojeniteye sahip olan virüs, zaman içinde genetik mutasyonlara uğrayarak yüksek patojeniteye ulaşmaktadır. Bütün influenza A tipleri, konağın bağışıklık sistemine iyi uyum sağlamaları ve genetik değişime uğramaları sebebiyle insanlarda düzenli, mevsime bağlı epidemilere yol açmaktadır.
Virüsün insanlara bulaşması, enfekte hayvanlara veya enfekte hayvanların dışkıları, salyaları, burun ve boğaz salgıları vb. materyalleriyle temasla ya da enfekte materyalle kontamine olmuş (bulaşma) yüzeylere temas sonucunda olmaktadır. Bununla birlikte, kontamine materyallerden havaya karışa virüslerin solunmasıyla da bulaşma söz konusudur. Bu gün için etkenin insandan insana bulaştığına dair bir bulgu yoktur.
İnsanlarda influenza A H5N1 serotipinin neden olduğu enfeksiyonlarda ateş, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrılarıyla, kuru öksürük, solunum güçlüğü ve viral pnömoni (viral zatürree-akciğer iltihabı) gibi solunum sistemine ait belirtiler görülmektedir.
Avien influenzanın alt tiplerinden A H5N1, hızlı bir şekilde mutasyongeçirme yeteneği ve bunun sonucunda diğer türler içinde yüksek enfekte edici özelliğinden dolayı daha ciddi görülmektedir.
Hayatta kalabilen enfekte kuşlar, dışkı ve ağız salgılarıyla en az 10 gün süreyle virüsü çıkarırlar. Bu durum hayvan satışları ve göçmen kuşlar aracılığıyla virüsün yayılmasına neden olur.
2.3- Tanı Merkezleri: İnfluenza tanısı için hızlı ve güvenilir test metodları mevcuttur. Ülkemizde gerek veteriner araştırma enstitüleri, gerekse Refik Saydan Hıfzıssıha Merkezi Başkanlığı Labaratuvarlarıyla bazı tıp fakültelerine ait labaratuvarların, lüzumu halinde gerekli çalışmaları yapabilecek alt yapıları bulunmaktadır.
3- ÖNLEMLER VE KORUNMA
Avcılıkta avien influenza A H5N1 serotipinin (kuş gribi hastalığının) yayılmasını önlemek amacıyla alınması gereken önlemler ve koruma-kontrol çalışmaları aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
Ölü bulunan ya da enfekte olduğundan şüphelenilen hayvanlar, en kısa zamanda en yakın mülki Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ya da Sağlık Bakanlığı teşkilatları ile veteriner araştırma enstitülerine ya sterilizasyon koşullarına dikkat edilerek iletilmeli ya da bu durum adı geçen kurum ve kuruluşlara bildirilerek gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır.
Enfekte olduğundan şüphelenilen hayvanı ilgili kurum ya da kuruluşlara iletmek üzere numune olarak alırken maske, eldiven, önlük ve gözlük gibi araçlar kullanılmalı, numune birkaç kat poşetlenip ağzı sıkıca bağlanarak muhafazaya alındıktan sonra eller bol sabunlu suyla iyice dezenfekte edilmelidir.
Enfekte ya da ölü hayvanların nakilinde kullanılan araç ve gereçler (eldiven, maske, poşet vb.) başka bir yerle temas ettilmeden metal muhafazalı bir kap içerisinde yakılarak imha edilmelidir.
Ölü hayvanın kokuşması halinde, herhangi bir salgısı akmayacak şekilde, hayvanların uğramayacağı bir yere sürüklenmeden nekledilerek 2 m. derinlikteki çukura kireçlenerek gömülmeli, bunun mümkün olmadığı koşullarda mahalli yetkililerden yardım istenmelidir.
Enfekte ya da ölü hayvanların görülmesi durumunda, mutlaka ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmelidir.
Özellikle hastalığın görüldüğü bölgelerde avcılık faaliyetinde bulunulurken, hastalık belirtileri gösteren ya da hasta olduğundan şüphelenilen hayvanların avlanmaması ve etinin tüketilmemesine dikkat edilmelidir.
Av hayvanının eti tüketilirken iyi pişirildiğinden emin olunmalıdır. Av etleri, iç ısıları 70 oC olacak şekilde pişirilmeli veya etteki kırmızı/pembe kısımlar kayboluncaya kadar pişirilmeye devam edilmelidir. Aynı şekilde yumurtalar, sabunlu suyla yıkanmalı ve en az 5 dakika 70 oC’de pişirildikten sonra yenilmelidir.
Etle temastan sonra eller, sabun ve bol su ile yıkanmalıdır.
Enfekte olduğundan şüphelenilen ya da ölü bulunan hayvanla, temas durumunda, etkili anti-viral ilaçlarla profilaksi yoluna gidilebilir. Bu amaçla, oseltamivir günlük 75 mg. dozunda 7 gün süreyle kullanılmalıdır. İlacın güvenle kullanılabileceği süre maksimum 6 haftadır. Korunma amaçlı ilaç kullanımı, ham virüsün baskılanarak mutasyon geçirmesi, hem de morbidite ve mortalitenin engellenmesi açısından önemlidir.
Hastalığın görüldüğü ülkelerde seyahat edenler, avlananlar ya da av eti tüketenler, 7-10 gün süreyle sağlık durumlarını izlemeli, bu süre iinde ateş, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, öksürük ve solunum sıkıntısı gibi semptomların görülmesi halinde hekime başvurmalıdır.
Virüs, 56 oC’de 3 saatte, 60 oC’de 30 dakikada ölmekte; formalin ve iyot bileşenlerine duyarlı olduğu bilinmektedir. Bununla beraber, kontamine gübrede düşük ısılarda en az 3 ay canlı kalabilirken, suda2 oC’de 4 gün, 0 oC’de ise 30 gün canlılığını sürdürebildiği de bilinmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.