• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İzmir 19 °C

Derebeylik Daha Ne Kadar Sürecek?

Derebeylik Daha Ne Kadar Sürecek?
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Aliağa Haber / Foça Haber / Aliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Yeni Vizyon Gazetesi
TÜRKİYE’DE 'DEREBEYLİK' DAHA NE KADAR SÜRECEK?
 
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi 
Türkiye’de kolunuzu sallasanız  ‘Sivil Toplum Örgütü’ne değer oldu.
 
‘Ötmeyen Kuşları Sevenler Derneği’nden tutunda,  iş dünyasının lobisi konumunda ki yapılara varıncaya kadar sayısız STK var ülkemizde…
 
Nedir STK?
 
Belirli bir amaç doğrultusunda hareket eden insanların, kar amacı gütmeyen bir çatı altında örgütlenmesi…
 
Toplumsal sorunların çözümünde etkin rol oynayanları,  öğrencilere burs verenleri, fakir fukaraya yardım edenleri,  birbirinden önemli sosyal ve kültürel aktivitelere imza atanları, kısacası kamu yararına çalışan STK’ları tenzih ediyorum.
 
Ancak görünen o ki;  Türkiye’de çoğunluğu kuruluş amacına hizmet etmeyen STK’ların işlevsizliği analize muhtaçtır.
 
STK’lar genelde siyasette yükselmek isteyenlerin basamak olarak kullandığı etkili bir yapıdır.
 
Bu zihniyete sahip olan zati muhteremler,   üç beş kişiyi bir araya getirmek ve ismi görkemli bir hemşeri derneği kurmak suretiyle başlar işe…
 
Seçim zamanı gelince de basında yer almak için her türlü fedakârlıktan geri durmayan bu sözde STK temsilcilerimiz, “işte şu kadar hemşerim benim arkamda” diyerek, Meclis Üyeliğine, Belediye Başkanlığına veya Milletvekilliğine talip olduklarını haykırırlar kamuoyuna…
 
Bu noktada önemle vurgulamak gerekmektedir ki; Türkiye’de STK kisvesi altında saman altından su yürütenleri çeşitlendirmek mümkündür.
 
Öyle ki vergiden kaçmak adına dernek kuranlar, dernek adı altında kumar oynatanlar, sözde STK’lar üzerinden yerel yönetimleri söğüşlemeye çalışanlar, kâğıt üzerinde kurulmuş derneklerin adını kullanmak suretiyle sokakta insanların hassas duygularına dokunarak gazete, dergi vs sattıranlar ve bilmediğimiz ya da şu anda aklımıza gelmeyen sayısız faaliyet kol geziyor ülkemizde…
 
Bu arada yapı kooperatifleri kurup vatandaşı dolandıranları saymıyorum. Balıkçı Barınağı adı altında; sanki  Marina işleten ticari bir şirketmiş gibi faaliyet gösteren Su Ürünleri Kooperatiflerini ise hiç saymıyorum!
 
Zira 1 Kasım seçimleri sonrasında göreve gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’ten çok umutluyum!
 
Sayın Çelik’in Türkiye’yi paravan kooperatiflerden temizleyeceğine de  gerçekten inanıyorum!
 
Yine köylerimizde, kasabalarımızda ve şehirlerimizde  ‘dernek’ adı altında toplanıp sohbet edenler var. Bende bu sohbetlere birkaç kez davet edildim, ama hiç birine gitmedim. İyi ki de gitmemişim!
 
Malumunuzun olduğu üzere sonradan öğreniyoruz ki; ümmeti Muhammed'e hizmet etmek için toplandıklarını söyleyen bu kişilerin nihai amaçları Hükümete darbe yapmakmış. Ne diyeyim; Allah Türkiye'yi darbeci zihniyetin şerrinden korusun.
 
Şimdi çanta dernekleri ve tabela kooperatifleri ile STK’cılık oynayan zevat şöyle bir kenarda dursun, biz gelelim Türkiye’nin asıl sorunu olan meslek ve ticaret odalarına...
 
Öncelikle söz konusu bu odaların STK tanımına girmediğini, altını çizerek belirtmek isterim.
 
Çünkü gönüllülük esasına dayanmayan hiçbir yapı ‘STK’ tanımlamasıyla örtüşmez!
 
Allah aşkına aidatını ödeyemediği için üyesine haciz gönderen bir anlayış STK olabilir mi?
 
AHİ kültürümüzde düşüne vurmak var mıdır?
 
Kaldı ki dünyanın hangi ülkesinde ‘zorunlu aidat’ diye bir kavram var? (merak ediyorum)
 
Tekelleşme, markalaşma ve AVM’ler ile mücadele eden küçük esnafa; oda üyeliğini zaruri kılmak, geçmişten miras kalan Derebeylik düzenine hizmet etmek değil de nedir?
 
Özellikle küçük esnafımızdan alınan zorunlu aidat uygulamasının; Susuz derenin üzerine kurduğu köprüden geçenden beş akçe,  geçmeyenden ise on akçe alan Dumrul Bey’in uygulamasından her hangi  bir farkı ya da eksiği var mıdır?
 
Hak’tan Adaletten bahseden AK Parti Hükümeti bu zorunluluğu niçin 13 yıldır görmezden geliyor?
 
Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, sorma ver parasıyla adeta sömürülen küçük esnafın bu kronikleşmiş sorununa karşı daha ne kadar duyarsız kalmayı düşünüyor?
 
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da,  Başbakanlığı döneminde bu konuda bazı tespitlerde bulunmuştu. Artık her ne sebepten ise üzerine gidemedi.
 
Türkiye’de Oda yöneticileri adeta saltanat sürüyor. Birileri Başbakan Ofisi gibi döşenmiş makam odalarında otursun, lüks makam arabalarına binsin ve üzerine bir de maaş alsın.
 
Ayakta kalma mücadelesi veren esnafta “zorunlu aidatımı nasıl ödeyeceğim” diye kara kara düşünsün.  Oh ne ala memleket!
 
Yazımızın başlığında da belirttiğimiz üzere; Türkiye’de bu Derebeylikleri acaba daha ne kadar sürecek? 
Aliağa Haber / Foça HaberAliağa  / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Yeni Vizyon Gazetesi
 
 
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894