Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, geçtiğimiz yıllarda Uzakdoğu'da yaşanan kriz nedeniyle darbe alan denizcilik sektörünün 2004 yılında canlandığını ve 2010 yılında 25 milyar dolarlık girdi sağlayacağını söyledi.
Tonajı 12 milyon DWT olan deniz ticaret filosunun krizin ardından 7 milyon DWT'a kadar düştüğünü ancak son yıllarda yaşanan canlılıkla birlikte rakamın 10 milyon DWT'a ulaştığını vurgulayan Mete, "Yaşanan kriz nedeniyle dünya denizcilerinin yanı sıra Türk denizcileri de sıkıntılı günler yaşadı. Son yıllarda navlun ve gemi fiyatlarının artmasıyla bu dönem aşıldı. Gemi inşa sanayiinde de olumlu gelişmeler yaşanıyor. Bütün tersaneler yüzde 100 kapasiteyle çalışıyor ve talebe yanıt veremez hale geldi. Tersaneler, 2008 yılının başına kadar dolu. Talepler karşılanamadığı için yeni tersane alanlarının yaratılması gerekiyor. Bütün bu gelişmeler denizciliğin, Türkiye'nin gelecekte lokomotif sektörü olacağını gösteriyor. Ancak, dünya geneline baktığımızda ortaya çıkan rakamlar çok gerilerde. Dünya ticaret filosu 800 milyon DWT civarında ve ticaret hacmi 300 milyar doları geçmekte. Türkiye'nin bu pastadan aldığı pay ise yüzde 1.5. Bu rakamlar, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye için yeterli değil" dedi.
Türkiye'nin en önemli ihracat limanı olan İzmir Alsancak Limanı'nın özelleştirildikten sonra veriminin artırılması gerektiğinin altını çizen Mete, limana gerekli yatırımların yapılarak Türk ekonomisine daha yararlı hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Mete, "Özelleştirmenin birinci amacı belki kambur olanları temizlemek olabilir, ama ikinci amacı kamunun yapamadığı yatırımları özel sektörün yapmasıdır. Bu kural, İzmir Alsancak Limanı içinde geçerli olmalı. Bunun yanında benim gönlümden geçen, yıl sonuna kadar özelleştirilmesi planlanan Alsancak Limanı'nı İzmirlilerin alması" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.