DİKİLİ ŞENLİKLERİNDE ÇALIŞANLARIN SORUNLARI TARTIŞILDI..
DİSK GENEL BAŞKANI SÜLEYMAN ÇELEBİ:
ARTIK ÇARIK AYAĞI SIKMIŞTIR
Dikili Belediyesi tarafından düzenlenen Barış Demokrasi ve Emek Şenlikleri kapsamında düzenlenen Çalışma Hayatımızın Sorunları ve Yeni Ufuklar Yeni Umutlar konulu panelde konuşan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, son dönemde Hava-İş Sendikası ile Türk Hava Yolları arasında yaşanan toplu sözleşme görüşmelerine değinerek, Artık çarık ayağı sıkmıştır dedi.
Dikili Barış Demokrasi ve Emek Şenlikleri kapsamında her yıl geleneksel olarak düzenlenen Çalışma Hayatımızın Sorunları konulu panel sendika genel başkanlarını Dikili"de buluşturdu. Şenliklerin üçüncü günü düzenlenen ve Emekli Öğretmen Mustafa Ergeldi"nin yönettiği panele Türk-İş adına Doç.Dr. Aziz Konukman, Disk Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Kesk Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve Hak-İş adına Mustafa Paçal katıldı. Panelde çalışma hayatımızda ve sendikal örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Panelde konuşan Disk Genel Başkanı Süleyman Çelebi, bir süredir Hava-İş Sendikası ile Türk Hava Yolları arasında süren toplu sözleşme görüşmelerine değinerek, THY Yönetim Kurulu Başkanı Temel Kotil"i ağır bir dille eleştirdi. Çelebi, THY"nin çağdışı bir yönetim kurulu başkanı var. Bu ülke değil en geri kalmış ülkenin havayolları başkanı olamaz o insan. Sendika düşmanı, sendika aleyhinde bütün kampanyaları yapan biri. Sözleşme görüşmelerini yapmak bir tarafa oturulup konuşulacak bir yaklaşımı yok. Siz, oturup bu kişiyle Türkiye"nin sorunlarını ve sözleşme ücretlerini konuşacaksınız. Bu mümkün değil dedi. Yaşanan bu çözümsüzlük süreciyle birlikte artık çarığın ayağı sıktığını vurgulayan Çelebi, Artık çarık ayağı sıkmıştır. Türk-İş, Disk, Hak-İş, Kesk ayrımı yapmadan, ortak çıkarlarda, sınıf ve emek mücadelesinde yan yana durmayı beceremezsek, ortak mücadele üretemezsek umutsuzluk süreci başlar. Biz bu aşamada Kesk"in verdiği mücadeleyi yürekten destekliyoruz ve yanında yer alacağız. Kesk"in Ankara yürüyüşünde onların yanında olacağız diye konuştu. Çelebi, önümüzdeki süreçte sendika ayırımı yapmadan tüm emek mücadelesi verenlerin yanında yer alacaklarını belirterek, Türk-İş, Hak-İş ayrımı olmadan bütün grevlerde aktif destek vereceklerini açıkladı. Çelebi, şunları kaydetti;
Emek mücadelesi başka türlü verilmez. Bazı sendikalarımızı yalnızlaştırarak bu mücadeleden başarı elde etmemiz mümkün değil. Birliğin, mücadelenin ilk adımı buradan geçiyor. Ancak 12 Eylül"ün yasalarıyla hesaplaşmadan sorunlarımız çözülmez.
BİR PARMAK BAL SÜRDÜLER
Süleyman Çelebi, AKP hükümetinin Meclis Başkanlığı seçiminde gösterdiği uzlaşmacı tavrı, toplumun ağzına bir parmak bal çalmak olarak değerlendirerek, AKP Hükümeti, Meclis Başkanlığı seçimindeki tavrını Cumhurbaşkanlığı seçiminde göstermiyor. Milletin ağzına bir parmak bal çaldılar. Ama sonrasında dayatmacı üsluplarını sürdürüyorlar. Cumhurbaşkanı bu meclis tarafından seçilmelidir. Bu demokrasinin gereğidir. Biz demokrasi dışı bir uygulamadan yana değiliz. Ancak meclisin yüzde 47"sine sahip olan AKP"nin, geri kalan yüzde 53"ün de hassasiyetini göz önüne almalıdır diye konuştu.
Kesk Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise son 5 yıldır AKP Hükümeti"nin uyguladığı politikalarla emekçi kesimin yoğun bir biçimde örgütsüzleştirildiğini söyledi. Tombul, uygulanan politikalarla örgütlere olan güvenin azaltıldığını, istihdam biçimlerinin değiştiğini kaydetti. Bu süreçte örgütlü emekçilerin güç kaybettiğinin altını çizen Tombul, bunun en önemli nedenlerinden birinin sokakta etkin örgütlü siyasal mücadeleyi sürdürenlerin gücünün zayıflamasına bağladı.
Panele Hak-İş adına katılan Mustafa Paçal da, örgütlü mücadelenin özellikle 1980"den sonra ciddi boyutta kan kaybettiğini söyledi. Paçal, ILO verilerine göre dünyada yaklaşık 3 milyar çalışan olduğunu ancak örgütlü çalışan sayısının yaklaşık 400 milyonda kaldığını belirterek, Bu verilere göre dünyada genelinde çalışanların yaklaşık yüzde 12-13"ü örgütlü. Bu oran ülkemizde de hemen hemen aynı düzeyde. Örgütlü mücadelenin güçlenmesini sağlamak için öncelikle sendikalaşma sürecindeki işçi-memur ayrımının ortadan kaldırılması gerekiyor. Yasal olarak belirlenmiş olan iş kollarının 15 civarına indirilmesi gerekiyor. Ayrıca, sendikaların en önemli taleplerinden biri olan demokratikleşmeyi öncelikle kendi bünyelerinde gerçekleştirmeleri gerekiyor dedi.
Türk-İş adına konuşan Doç.Dr. Aziz Konukman ise, taşeron uygulamalar, yoğun işsizlik, sendikaya üye olanların işten istifa ettirilmesi, hileli iş yeri devirleri, esnek çalışma biçimlerinin uygulanması, toplu işten çıkarmaları kolaylaştırılması ve sınıf dayanışmasının azalması gibi sebeplerle örgütlü mücadelenin güç kaybettiğini vurguladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.