• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İzmir 18 °C

Burhan ÖZFATURA Yazdı

Burhan ÖZFATURA Yazdı
Belediyeler, beldenin lokomotifidir. Kanunda yer alsa da, almasa da, vatandaş her derdin çaresini buradan bekler. Başkan, gerçek anlamda "Şehremini" olmak durumundadır. Vatandaşın her derdi ile ilgilenmesi gerekmektedir. Zira, halkın (demokratik rejimlerd

Spor ve Belediyeler...
Belediyeler, beldenin lokomotifidir. Kanunda yer alsa da, almasa da, vatandaş her derdin çaresini buradan bekler. Başkan, gerçek anlamda "Şehremini" olmak durumundadır. Vatandaşın her derdi ile ilgilenmesi gerekmektedir. Zira, halkın (demokratik rejimlerde) en rahat biçimde başvuracağı tek kapı belediyedir. Bu yüzden, vatandaş kendisinde "belediye başkanını, günün her saatinde aramak hakkını" görür. Gece gündüz dinlemez.
Bu tablo, başkanın çok sabırlı, çalışkan, herkesi kucaklayıcı, adil ve elbette çok dürüst olmasını gerektirir. Partizanlık yapmamasını şart kılar. Eleman alımı, ihale, terfi vb. konularda hak ve adaletten ayrılmamasını icap ettirir. Haram-helal; saçı bitmemiş yetim hakkı; Emanetin ehline verilmesi; vb. kavramlara tam anlamı ile uymasını şart koşar.
Başkan, her adımını dikkatle atmalıdır. İsraftan, torpilden, kayırmacılıktan, rüşvetten, iş ve ihale takipçiliğinden ve takipçilerinden, titizlikle kaçınmalıdır. Örnek olmalıdır. Hiçbir baskıya veya çıkar teklifine boyun eğmemelidir. Hiçbir hatanın ve suçun, gizli ve cezasız kalmayacağını idrak etmelidir.
Bu çerçeve içinde, belediyelerin profesyonel futbola bulaşmalarına akıl sır erdiremiyorum. Kendilerini bu bataklığa atmalarını anlayamıyorum. Zira
- Profesyonel futbol, hesabın kitabın tutulmadığı; her türlü suiistimale müsait bir alandır. (Hasbelkader, futbol kulüplerinde ilk vergi incelemesini, Hesap Uzmanları Kurulu-İzmir Grup Başkanlığım döneminde, 1970'li yılların başında, biz başlattık. Ne tür bir yolsuzluk ve usulsüzlük deryası olduğunu tespit ettik. Sonra, -hazırladığımız görüş- önerme raporları kabul edilerek tüm Türkiye'de inceleme başlatıldı. Kulüplerin, vergi konusunda, ne kadar pervasız ciddiyetsiz olduğu görüldü.) (Ne yazık ki, AKP iktidarı da -sırf politik hesaplarla- kulüplere ve futbolculara, her türlü ayrıcalığı getirmiştir. Yapılan vergi incelemelerinin de suyunu çıkarmıştır.)
Bu haliyle, kulüplerin ciddi bir kesimi, şike/karapara aklama/mafya ilişkileri/ihale yolsuzlukları/vergi kaçırma/suiistimal vb. pisliklere bulaşmış durumdadır. Ne -ciddi bir- hesap vardır, ne de belge düzeni. Faturaların çoğu da uydurmadır.
- Kulüp başkanı olmak (ki yasaklanmıştır) veya destek çıkmak, oy filan da kazandırmaz. (Bir avuç -çoğu alkolik- amigonun ve çıkar ilişkileri sebebiyle gürültü çıkaran mahalli medyanın bir kesiminin başkana hiçbir yararı olmaz. Aksine, oy ve prestij kaybettirir. Zira, kulübe para toplamak için; her türlü baskılar yapılmaktadır, ihale yolsuzluklarına -imar rezaletlerine geçit verilmemektedir, kamu malları ve imkanları kulüplere peşkeş çekilmektedir. Belediye şirketleri kullanılmaktadır. Açıkça suç işlenmektedir.) (Takım başarılı olursa, sahip çıkan çok olur. Başarısızlık halinde, sadece başkana küfredilir.) (Hele, deplasmana giden taraftar olayı, tam bir rezalettir. Çoğu alkolik bu grup, geçtiği güzergahta, Afrika çekirgelerinden daha fazla tahribat yapmaktadır. Kanun-nizam tanımamaktadır. Genellikle de, gittiği yerde kavga çıkarmakta stadlara ve beldelere ciddi zararlar vermektedir.)
Eğer, kulüpçülük oy getirse, birçok kulübün (anlı-şanlı, devlet imkanları ile servet sahibi olmuş) başkanı, politikaya atılırdı. Nitekim, atılanlar oldu ve dersini aldı.
Ne yazık ki, şu dönemde, çok sayıda belediye başkanı, işini-gücünü bırakmış, profesyonel futbol kulübü ile uğraşmaktadır. Her türlü kanunsuzluğa geçit vermektedir. Günün birinde, başını mutlaka derde sokacak, işler yapmaktadır. Başkan olma yasağını, "onursal başkan vb." kılıfları ile ihlal etmektedir. Saçı bitmemiş yetim hakkını, 15-20 kişiye peşkeş çekmektedir.
Halbuki, bu büyük kaynaklarla; kaç tane spor tesisi yapılır? Kaç, fakir ve çalışkan öğrenciye tahsil imkanı sağlar? Ne ölçüde eğitim/kültür ve sanat hizmetleri gerçekleştirilebilir?
Kaç, fakirin/öksüzün/yetimin/özürlünün/dulun/hastanın/yaşlının sıkıntısı halledilebilir?
Ne çapta, sağlık hizmetleri sağlanabilir? Kaç kütüphane kurulur veya eğitim kurumlarına kitap/bilgisayar/laboratuvar vb. yardımları, sağlanabilir?
Bu işlere bulaşmış, başkan kardeşlerimi, bir gönül dostları olarak, uyarıyorum. Lütfen, kendinizi bu bataklıktan çekiniz. Bu ahlaka, kanunlara, vicdanlara ters düşen tablonun içinde yer almayınız.
Kendinizi de yıpratıyorsunuz, toplumun ahlaki değerlerini de.
Bu davranışlarınızla, mahalli idareleri de hedef tahtası yapıyor; Aşırı merkeziyetçi zihniyete destek veriyorsunuz.
Bu kadar imar rezaletinden sonra; imar yetkisi elinizden alınırsa, hiç şaşırmayın ve kızmayın. Zira, suç sizdedir...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894