Belçika'yı Yılan mı Soktu?

BELÇİKA'YI YILAN MI SOKTU? 

Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelibolu'da Çanakkale Zaferi'nin 101'inci yılı törenlerinde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı: 

“Ankara'da patlayan bombanın Avrupa'da patlamaması için hiçbir neden yok. 

Ayağınızın ne zaman mayına basacağınızı asla bilemezsiniz. 

Buradan bir kez daha teröre destek veren ülkelere sesleniyorum. 

Beslediğiniz o yılan sizi koynunuzdan sokabilir. 

Bombalar sizin ülkenizde de patlamaya başlayınca her şey çok geç olacak.

Ülkenizde bir saldırı olduğunda ve sizin bir milletvekiliniz o intihar eylemcisinin taziyesine gittiğinde ona ne yapacağınızı çok iyi biliyorum. 

Biz ne yaptığımızı kimlere karşı mücadele ettiğimizi gayet iyi biliyoruz.

Eleştirilere bakarken de adilse kulak veririz yoksa kusura bakmasınlar. Bizim tarihimizde kıyım yoktur. Bizim tarihimizde katliam yoktur.” 

Bilindiği üzere bugün Belçika'nın başkenti Brüksel'de önce havalimanı, ardından Metro’da meydana gelen patlamalar sonrasında onlarca insan öldü, çok sayıda insan da yaralandı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözlerinde kastettiği ülkeler arasında Belçika var mıydı? 

Hiç sanmıyorum! 

Zira Sayın Erdoğan, taziye mesajında; Belçika’yı Türkiye’nin müttefiki olarak niteledi. 

Cumhurbaşkanı’mızın ‘Müttefikimiz’ diye tabir ettiği Belçika’yı,  koynunda yılan besleyen ülkeler arasında sayabilir miyiz? 

Bu satırları yazmakta her hangi bir amacım yok! Sadece sesli düşünmeye çalışıyorum. 

Kaldı ki Türkiye’de vuku bulan her patlama sonrasında sevinen bazıları gibi, Belçika’da medyana gelen menfur hadiseye sevinecek kadar şerefsiz de değilim. 

Bu facia Belçika’da değil de, koynunda yılan, hatta yılanlar besleme konusunda son derece mahir olan Amerika’da yaşansaydı, yine sevinmezdim ama üzülmezdim de…

Sayın Erdoğan’ın birkaç gün önce kullandığı ifadeler ile bugün yaşanan faciaya,  nahoş bir tesadüften öte anlamlar yüklemek yersiz olur. 

Ancak, yakın zaman önce Fransa’da, bugün de Belçika’da cereyan eden terör saldırıları,  Avrupa Birliği’ni gaflet uykusundan uyandırmalıdır. 

Bugüne kadar “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”  misali, Türkiye’nin terör konusunda yaşadıklarını görmezden gelen ya da bazı şehir efsanelerine göre; 

Türkiye’ye karşı el altından terörü destekleyen Avrupa ülkeleri, şapkalarını önlerine koyup düşünmek zorundalar. 

Günümüzde Ortadoğu merkezli yaşanan hadiseler ve terör insanlığı her geçen gün biraz daha 3’üncü dünya savaşına sürüklerken,  yeryüzünün en stratejik coğrafyasına sahip olan Türkiye’yi kaderine yalnız bırakmak, amiyane tabirle;  Avrupa’nın kendi ayağına kurşun sıkmasından farksızdır.  
 
Özellikle de böylesine yaşanan facialar sonrasında; özlem duyulan dünya barışına dair güzel sözler hoşuma gitmiyor değil. Ancak günümüzde tek bayrak, tek vatan ve tek millet şiarı ulus devletler de bile sorunlara neden oluyorsa;  insanoğlunun globalleşmesini en azından birkaç  yüzyıl daha bekleyemeyiz.

 Ülkelerin her daim potansiyel dış düşmanları olmuştur. Ama ne demişler, Allah düşmanın bile şereflisini nasip etsin! 

Milli mücadelede Atalarımız yedi düvele karşı savaştı, ‘gık’ demedi, gerekirse bizde savaşırız. Lakin karşımızda adilce savaşan bir düşman yok! Ülkemiz 30 yıldır kahpece ve kalleşçe masum insanları katleden hainler örgütüyle mücadele ediyor. 

Hainler örgütünün siyasi uzantısına destek verenleri ve yine onların yaptığı kanlı saldırıları meşru gibi göstermeye çalışanları gördükçe; Mustafa Denizli’nin literatüre eklediği ‘İçimizde ki İrlandalılar’ sözü aklıma geliyor. 

Türkiye’nin dünyada karşı koyamayacağı bir güç, ya da üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun olamaz! Elbet içimizde ki hainler olmasa…

Bunların hepsi mi hain? Tabi ki değil, bunların birçoğu algı operasyonlarına kapılarak, kendini kullandıran zavallı gafiller.

Geçtiğimiz günlerde de yazdım, sadece ve sadece “Recep Tayyip Erdoğan gitsin” diyerek, terörden medet ummak düpedüz şerefsizliktir.  

Mutlaka bir gün herkes hatasını anlayacaktır. 

Tıpkı 1905 yılında Osmanlı Hükümdarı Sultan 2. Abdülhamit’e karşı düzenlenen suikastın bombacısını ‘Şanlı Avcı’ olarak niteleyen, ancak sonradan kullanıldığını anlayınca; “ Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık; Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!” diyen gafil gibi… 

Belçika’da vuku bulan menfur saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına ve Belçika ulusuna   taziyelerimi iletiyor, yaralılara da acil şifalar diliyorum.