BAYRAM OLUR DA TATLI OLMAZ MI?
Bir aylık Ramazan sürecinin ardından bayrama sayılı günlerin kaldığı şu zamanda tatlı tarifleri elden ele gezmeye, akrabalar baklava açmaya başladı bile. Bayram elbet tatlı olmadan düşünülemez ama en azından sağlığımızı korumak adına birkaç değişiklikte yapılabilir sofralarımızda. Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber, tatlı ne zaman ve nasıl yenmeli, sütlü tatlı ve meyve salatalarının bilinmeyenlerini açıklarken, verdiği hafif tatlı tarifiyle de sofralarda az kalori alternatifi sunuyor.
TATLI NE ZAMAN VE NASIL YENMELİ?
Öğün üzerine yemeyin… Tokken veya hemen öğünün üzerine tatlı yemek, zaten yükselmekte olan kan şekerinizi daha fazla yükseltir. Aşırı yükselen kan şekerinize bağlı olarak uykunuzun gelmesi ve fenalık hissi, yüz kızarması, ayak tabanlarında yanma gibi sorunlar yaşamanız kaçınılmaz hale gelir.
En az 45 dakika sonra… Tatlıyı öğün üzerine yemek zorunda kalırsanız, öğününüzden en az 45 dakika zaman geçmesini bekleyin. Bu süre, kan şekerinizin dengeli yükselmesine yardımcı olur. İdeal tatlı tüketim saati öğünden 2 saat sonradır.
Tatlıyı yavaş tüketin… Yemek yeme hızı ve çiğneme süresi de kan şekerimizin yükselme hızını belirleyen faktörlerdendir. Tatlıyı hızlı ve çok çiğnemeden tüketmek kan şekerinizin hızlı yükselmesine yol açacaktır.
Kaymağın ve dondurmanın “AZI” iyidir… Tatlının yanına tüketeceğiniz az miktarda kaymak veya dondurma, protein içerdiğinden ötürü kan şekerinizin biraz daha yavaş yükselmesine yardımcı olur. Tabi, miktarı abartmamakta fayda olduğunu unutmayın. Tatlı yanına servis edilecek kaymak veya dondurmanın azı karar çoğu zarardır. Bir tatlı kaşığı kaymak veya 1 küçük top dondurma yeterli olacaktır.
SÜTLÜ TATLI DİYORUZ AMA…
Yıllardır en sağlıklı tatlının sütlü tatlılar olduğunu vurgulasak da, hamurlu ve şerbetli tatlılar beslenme kültürümüzün bir parçası ve bayramın olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
Mutfakta devrim yapıp, bu sene misafirleri sütlü tatlı ile karşılamak hem sizin hem de misafirlerinizin sağlığı için önemli olsa da, ikramlara “ayıp olur” mantığı ile bakıyorsanız biraz daha hafif ve sağlıklı tatlılara yönelmeyi deneyebilirsiniz.
Sütlü Nuriye, muhallebili kadayıf gibi tatlıların hem daha hafif hem de daha sağlıklı olduğu ve kan şekerini baklava, şöbiyet gibi tatlılara göre daha dengeli yükselttiği bilinen bir gerçek.
MEYVE TATLISI DEYİP GEÇMEYİN…
Yıllardır önerilen tatlılar arasında meyve tatlıları olsa da, meyvenin de şeker içerdiği unutulmamalı. Şerbet ilave edilen veya şekerde kaynatılarak pişirilen meyve tatlıları da sanıldığı kadar masum değil. Bu nedenle porsiyon ölçülerini küçük tutmakta fayda var.
İLLA HAMUR TATLISI DİYENLER İÇİN HAFİF BİR ÖNERİ
MUHALLEBİLİ KADAYIF (8 KİŞİLİK)
Malzemeler:
Kadayıf için:
250 gram tel kadayıf
40 gram tereyağı
16 adet ceviz içi
½ su bardağı esmer şeker
Muhallebisi için:
1 litre light süt
1 su bardağı tatlandırıcı
2 parça damla sakızı
1 paket vanilya
2 silme yemek kaşığı un
Yapılışı: Tel kadayıfları bir tepsiye yayıp kurumaları için birkaç saat bekletin. Tereyağı, esmer şeker ve kadayıfları tencereye alın. Orta ateşte sürekli karıştırarak rengi hafif koyulaşıncaya kadar kavurun. Çekilmiş cevizleri ekleyip 25 dakika daha kavurun. Light süt, tatlandırıcı, un ve vanilyayı bir tencereye alın. Orta ateşte koyulaşıncaya kadar pişirin. Damla sakızlarını ekleyip eriyinceye kadar karıştırın. Ocaktan alarak soğumaya bırakın. Mikser ile 5 dakika çırpın. Dikdörtgen cam tepsiye kadayıfın yarısını döküp bastırın. Üzerine muhallebinin tamamını yayın. Geri kalan kadayıfı muhallebinin üzerine eşit olarak dağıtın. Bir gecede buzdolabında bekledikten sonra servise hazırdır. Şeker tadında bir bayram dilerim.
Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber Hakkında:
Eskişehir’de doğdu. 2002 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nü kazanan ŞEBER, Avrupa Birliği bursu ile eğitiminin bir bölümünü A derece ile Oxford Brookes Üniversitesi’nde tamamlamış olup, 2007 yılında okul dördüncülüğü ile mezun olmuştur. Beslenme davranışlarının psikoloji ile bir bütün olduğuna inanan ve motivasyonun diyet konusunda en önemli faktör olduğunu düşünen ŞEBER; 2009 yılında Uluslararası Yaşam ve Kurumsal Koçluk eğitimi aldı ve mesleğine yeni bir boyut kattı. Bu güne kadar yaşam koçluğu eğitici eğitimi, geştalt uygulamaları eğitimi ve kişilik tipleri ve patolojileri gibi psikoloji ile ilgili birçok eğitim tamamlamıştır. İki sene boyunca Alman Hastanesi beslenme ve diyet bölüm koordinatörü olarak çalışan ŞEBER; bu güne kadar Türkiye Futbol Federasyonu, Ülker, Axa Genel Müdürlük, Philips Genel Müdürlük, Sodexo Genel Müdürlük, AÇEV, Arbella ,Fresenius Kabii gibi birçok büyük firmaya danışmanlık hizmeti vermiştir. 2010 senesinden bu yana “Hafif Yaşam Özgürlüktür” sloganı ile kendi ofisinde hizmet vermeye devam etmektedir. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.