BALIK TÜKETMEYİ SEVMİYORUZ
ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili ve 4500 deniz millik kıyı şeridine sahip bulunuyor. Ancak, bu olumlu özelliklere karşın tüketilen balık miktarı diğer ülkelere göre çok az. Çünkü, toplum olarak balık tüketmeyi sevmiyoruz. Rakamlar da bu durumun en güzel göstergesi.
Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Géza Dologh, kişi başına yıllık balık tüketiminin Japonya’da 70, İzlanda’da 90 kilogram iken Türkiye’de yalnızca 8 kilogram olduğunu söyledi. Sorunun tanıtım eksikliğinden kaynaklandığını kaydeden Dologh, bunun yanında beslenme alışkanlığının da önemli rol oynadığını belirtti.
Dologh, “Türkiye’de protein ve enerji ihtiyaçları ağırlıklı olarak tahıl, bakliyat, kırmızı ve kısmen beyaz etten sağlanıyor. Beslenme bu yolla sağlandığı için balık tüketmek akla gelmiyor. Hatta Türkiye’de bazı bölgelerde çipura ve levrek kelimeleri dahi bilinmiyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tüketim yok denecek kadar az. Bu bölgelerde görev, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına düşüyor. Yetkililer soruna sahip çıkarak hem tanıtım yapmalı hem de balığın beslenmedeki önemi anlatılmalı. DTO İzmir Şubesi olarak toplumda balık tüketiminin artırılması ve çocuklarımıza balığın en önemli besin maddelerinden birisi olduğunu anlatmak için “Denizci Çocuk Şenlikleri” kapsamında geçtiğimiz eğitim döneminde balık-ekmek dağıttık. İlkokul öğrencilerine yönelik olarak düzenlediğimiz bu etkinliklerimizde çocuklar balıklarını yerken aynı zamanda balığın faydaları hakkında bilgi edinmiş oldular” diye konuştu.
Dologh ayrıca, gelişmiş ülkelerin deniz kaynaklarından yüksek oranda faydalandığını, bu yolla ülkelerine önemli döviz girdileri sağladıklarını, Türkiye’nin denizcilik açısından elinde bulundurduğu potansiyeli en iyi şekilde kullanması gerektiğini sözlerine ekledi.
BALIK TÜKETİMİN ARTIRILMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
-Topluma, balığın sağlık açısından önemi anlatılmalı. Kırmızı et yerine beyaz et tüketimi teşvik edilmeli.
-Bu konuda en büyük görev Milli Eğitim Bakanlığı’na düşüyor. İlk ve ortaöğretim okullarındaki öğrencilerin ders kitaplarında tanıtıma yer verilmeli.
-Bu konuda ailelere de büyük görevler düşüyor. Çocuklara bırakılacak en güzel miras, haftada iki gün balık yeme alışkanlığı kazandırmak olmalı.
-Balık tüketiminin yok denecek kadar az olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tüketimi artırmak için yerel yönetimler tanıtıcı faaliyetler gerçekleştirmeli.
-Toplum olarak genel olarak bilinen balık türlerinin dışında diğer su ürünlerinin de tanıtılması için medyanın tüm kanalları kullanılmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.