DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI DENİZ ULAŞTIRMA GENEL MÜDÜRÜ POYRAZ: ''İDARE OLARAK RO-RO TAŞIMACILIĞINA MARMARA DENİZİ'NDE ÇOK BÜYÜK DESTEK VERDİK.
Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırma Genel Müdürü Dr. Özcan Poyraz, idare olarak ro-ro taşımacılığına Marmara Denizi'nde çok büyük destek verdiklerini, son günlerde desteklerinin ürünlerinin alınmak üzere olduğunu belirtti. Poyraz, Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürlüğü, Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksek Okulu tarafından düzenlenen ''Kruvaziyer Turizminin İzmir'de Gelişimi'' panelinin açılışında yaptığı konuşmada, hükümetin, denizciliğe önem ve destek verdiğini belirtti.
Denizcilik sektörü açısından 1 Ağustos 2003'ün önemli bir tarih olduğunu kaydeden Poyraz, özellikle hükümetin bu dönemde idarenin başına geçmesiyle, Başbakanın direktifleri, Ulaştırma Bakanı'nın girişimleriyle liman hizmet ücretlerinde, özellikle kruvaziyer turizmini çok etkileyecek şekilde, yüzde 30 indirim yapıldığını anımsattı.
Devletin genel politikası itibariyle limanların özelleştirilmesini hedeflendiğini ifade eden Poyraz, liman hizmetleri veren işletmelerin yolculara verdikleri hizmet karşılığı almaları gereken bir ücretin söz konusu olduğunu, bu ücretin idare tarafından regüle edilmesinin, devlet limanları var oldukça mümkün olduğunu anlattı. Poyraz, ''Ancak, devletin limanları özelleştirme politikalarıyla birlikte artık, özel sektöre geçtikte, doğal monopol özelliği de olan limancılık çalışmaları, faaliyetlerin bir sonucu olarak, idare tarafından tam regüle edilebilir olmaktan çıktı'' dedi.
Kruvaziyer turizmi açısından Türkiye'nin önemli avantajlarından bir tanesinin hinterlandı olduğunu belirten Poyraz, ''Limanlarımıza bir gemi geliyorsa, burada bir talep var demektir. Biz linterlandımızı satıyoruz, bunun içinde tarihimizi, turizmimizi, kültürümüzü satıyoruz. Aynı şekilde kruvaziyer turizme yolcu da veriyoruz'' diye konuştu.
Denizde yolcu taşımacılığında hükümetin ÖTV'yi sıfırladığını, bunun da devletin sektöre önemli katkılarından biri olduğunu anlatan Poyraz, şöyle devam etti: ''Kıyılarımıza paralel formda, sahiller arasında kruvaziyer taşımacılık imkan sağlayabilir. Bunun teşviki konusunda da hepimizin ortak bir akıl platformunda buluşması lazım. İdare olarak, ro-ro taşımacılığına Marmara Denizi'nde çok büyük destek verdik. Son günlerde ürünlerini almak üzereyiz. Her şey Akdeniz'e İzmir'den çıktı. Fenikeliler, Ionlar... İzmir hep denize açıldı. İzmir her zaman denizci bir şehir olmuştur. İzmir, önemli kararların alındığı şehir olmuştur'' diye konuştu.
''DEVLETTEN BİR ŞEY İSTEMİYORUZ''
Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Başkanı Geza Dologh da, Türkiye'nin, yaklaşık 20 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip dünya kruvaziyer turizminden pay alabilmenin yollarını aradığını kaydetti.
Türkiye'nin bu pazardan daha fazla pay alabilmesi için doğru pazarlama çalışması yapması gerektiğini kaydeden Dologh, Karaipler'den sonra Akdeniz'in gözde olduğunun bilindiğini, Türkiye limanlarının da önem taşıdığını söyledi.
Denizcilik sektörünün büyümesi ve gelişmesi için istikrarlı ve planlı çalışma yapılması gerektiğini anlatan Dologh, şöyle dedi:
''Liman tarifeleriyle oynamamak gerekiyor. Türkiye Denizcilik İşletmeleri, 15 Haziran 2006 tarihinden geçerli olmak üzere römorkör hizmetlerine yüzde 30 oranında zam yaptı. Zam kararı odamızın tepkisi üzerine bir ay ertelendi. Bu kararın hiç bir mantıklı açıklaması yok. Denizciliği, kruvaziyer turizmini geliştirelim derken bu tür yanlış uygulamalar bizlere ve denizcilere zarar veriyor. Biz devletten bir şey istemiyoruz. Denizciliği de geliştiririz, kruvaziyer turizmini de geliştiririz. Yeter ki, devlet önümüze engel çıkarmasın. Bizlere yol göstersin, denetimini yapsın yeter.''
AYAK BASTI PARASI İZTO'DAN
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jak Eskinazi, Türkiye'nin ve Ege Bölgesinin ekonomik gelişiminde turizmin son derece önemli bir faktör olduğunu söyledi. Sektördeki başarının ileriye dönük, korunabilir ve sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu belirten Eskinazi, İZTO'nun İzmir'de turizmi 12 ay canlı tutmanın yollarını aradığını bildirdi. Sadece İzmir'in değil Türkiye'nin en büyük konteyner limanı olan İzmir Alsancak Limanı'nın, İZTO'nun gelen turistlerin ''ayakbastı ücretlerini karşılamasıyla'' kruvaziyer turizminde son iki yılda önemli bir atağa geçtiğini ifade eden Eskinazi, şu bilgiyi verdi:
''Biz, İzmir'deki kruvaziyer turizminin geliştirilmesi amacıyla yola çıktık. 2004 yılında 32 ve 2005 yılında 26 kruvaziyer İzmir'e gelerek 135 bin turisti kentimize taşıdı. Bu yıl 92 lüks kruvaziyer İzmir'e gelecek ve 193 bin 409 turist şehrimizi ziyaret edecek. Bu yıl odamız tarafından ödenmesi hesaplanan ayakbastı ücreti ise 387 bin dolardır. Odamız İzmir'i tanıtıcı İngilizce, İtalyanca, Fransızca, Almanca, İspanyolca ve Rusça broşür hazırladı. Kruvaziyer yolcuları genelde İtalya, Yunanistan, Fransa, İspanya ve Almanya'dan oluşuyor. Gelenler Efes, Meryemana Evi ve Bergama gibi ören yerlerimizi ziyaret ediyorlar.''
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu da kruvaziyer turizmiyle İzmir'e gelen turistlere, alternatif güzergahlar sunulması gerektiğini belirtti. Bunun için Kadifekale, Agora, Bayraklı Eski Symrna'nın turizme açılması gerektiğini anlatan Kalpaklıoğlu, ören yerlerinin, tarihi binaların, kentsel dokunun yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydetti. DEÜ Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu Müdürü Prof.Dr. Güldem Cerit, dünyada denizcilik sektörünün yıllık hacminin 2,2 trilyon dolar olduğunu, birinci sırayı 600 milyar dolar ile kruvaziyer-seyahat, ikinci sırası ise 500 milyar dolar ile ulaştırmanın aldığını söyledi. DEÜ İşletme Fakültesi Turizm İşletmesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz ise kruvaziyer turizmin, çevreci bir turizm çeşidi olduğunu, buna katılan insanların, ''ağaçları kesmediğini, kıyıları yağmalamadığını'', sadece ''gezip, görüp ülkelerine döndüğünü'' anlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.