• BIST 9207.96
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İzmir 19 °C

Asgari Ücretle “1 Hafta” Yaşanır

Asgari Ücretle “1 Hafta” Yaşanır
Sosyal açıdan taşıdığı anlam ve önem göz önünde bulundurularak belirlenmesi salt piyasa kurallarına bırakılmayacak değerde olan asgari ücret, işçinin “gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden

Sosyal açıdan taşıdığı anlam ve önem göz önünde bulundurularak belirlenmesi salt piyasa kurallarına bırakılmayacak değerde olan asgari ücret, işçinin “gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” biçiminde tanımlanmaktadır. Asgari ücretin belirlenmesinde, Anayasada da ifadesini bulan geçim koşullarını esas almak yerine, tek taraflı dayatmalarla çalışanlar açlık ve yoksulluğa mahkum edilmektedir. TÜRK-İŞ Araştırma Merkezi’nin hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri, ülkemizdeki geçim şartlarını ortaya koyan önemli bir göstergedir. Aralık 2005 ayı hesaplamasına göre, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için yapılması gereken asgari aylık harcama tutarı 1,650,31 YTL’ dır. Sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için sadece gıda için yapılması gereken gıda harcaması tutarı ise 542,95 YTL’ dır.  2006 yılında geçerli olacak asgari ücret ise 380,46 YTL olarak kabul ve ilan edilmiştir. Dört kişilik bir ailenin asgari ihtiyaçları dikkate alınarak hesaplanan tutar ile elde edilen gelir arasındaki fark, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını ortaya koyan önemli bir gösterge olmaktadır. Aralık 2005 itibariyle son bir yılda açlık sınırı 29,06 YTL ve yoksulluk sınırı ise 88,21 YTL  artmıştır.  Oysa bu yılın başında 350,15 YTL olarak yürürlükte olan net asgari ücret aradan geçen bir yılın sonunda sadece 30,31 YTL tutarında artırılmıştır. Bir diğer ifadeyle, asgari ücret, insan onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyini “bir hafta” bile karşılamamaktadır. Her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” hesaplamasında, farklı yaş ve cinsiyet gruplarına göre bilimsel veriler çerçevesinde oluşturulan beslenme kalıbı esas alınmaktadır. Beslenme kalıbı, Konfederasyonumuzun talebi üzerine, Hacettepe Üniversitesi tarafından oluşturulmuştur. Bir işçinin ailesi ile birlikte, fizyolojik ihtiyaçları ile tutarlı, yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak için gerekli olan kalori sayısı ve bunu karşılayacak besinlerin cins ve miktarı bilimsel olarak belirlenmiştir. Bu beslenme kalıbı temel alınarak çalışanların yoğun olarak alışveriş yaptıkları yerlerden fiyatlar derlenmekte ve yapılması gereken asgari düzeydeki gıda harcamasına ulaşılmaktadır. “Açlık Sınırı” olarak tanımlanan tutar dört kişilik bir ailenin gıda harcaması tutarıdır. Gıda ile birlikte kira, ulaşım, yakacak, elektrik, su, haberleşme, giyim, eğitim, sağlık,  iletişim, kültür gibi temel ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama da dikkate alınarak bir ailenin yapması gereken toplam harcama tutarına, diğer ifadesiyle “Yoksulluk Sınırı”na ulaşılmaktadır. Bu tutar, bir bakıma  insanca geçim şartlarının asgari düzeyidir. Yoksulluk sınırı bir bakıma haneye girmesi gereken toplam gelirin alt sınırıdır.

Ailenin zorunlu ihtiyaçları için yapılması gereken toplam harcama tutarına  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun verilerinden yararlanılarak ulaşılmaktadır. TÜİK’in 1994 Yılı Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketinin sonuçlarına göre, hanelerin toplam harcamaları içinde gıdanın payı yüzde 32,9 ile ilk sırayı almaktadır (gıda yanı sıra aynı grupta değerlendirilen içki ve tütün harcamalarıyla birlikte toplam pay yüzde 35,6).

TÜİK’in 2003-2004 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi’ne göre “gıda ve alkolsüz içecekler” in toplam tüketim harcamaları içindeki payı yüzde 26,40 oranındadır (alkollü içecek, sigara ve tütün ile yüzde 30,70) .

Asgari ücreti belirleme çalışmalarında TÜİK, kendisine verilen görev çerçevesinde,  tek işçi için geçim şartlarını Aralık 2005 itibariyle net 508,19 YTL olarak hesaplamış ve bu hesaplamasında gıda harcamalarının payını yüzde 30,70 olarak esas almıştır.  2005 itibariyle oniki aylık fiyat artışının yüzde 5,65 ve yıllık ortalama fiyat artışının yüzde 9,13 olduğu dikkate alındığında, fiyat artışlarında geçmiş yıllara göre istikrar sağlandığı söylenebilmektedir. 

Aile bütçesi harcamasının yaklaşık üçte birini oluşturan gıda fiyatlarındaki artış, TÜİK verilerine göre bu yılın ilk onbir ayında yüzde 5,20 oranındadır. Aynı dönemde tüketici fiyatlarındaki artış ise yüzde 7,27 olmuştur. 

Konfederasyonumuz Araştırma Merkezi’nin her ay düzenli olarak yaptığı gıda harcaması tutarındaki değişim, bir bakıma TÜİK’in açıkladığı tüketici fiyatlarındaki değişimin yönünü ortaya koyan öncü gösterge niteliğindedir. Aşağıdaki grafikte, TÜİK “tüketici fiyatları”ndaki artış ile birlikte tüketici fiyatları içinde önemli alt harcama grubu olan “gıda harcamaları”ndaki yıllık oniki aylık değişim TÜRK-İŞ ile TÜİK‘in verileri esas alınarak verilmektedir. 

TÜRK-İŞ Araştırma Merkezi’nin temel gıda maddelerindeki fiyatlara ilişkin verileri temel  alındığında, gıda endeksindeki değişim Aralık ayı itibariyle şöyle olmaktadır:  

•Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 2,48 oranında artmıştır.  

•Gıda harcaması tutarında son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 5,65’dir. Böylece enflasyonda son yıllarda meydana gelen gerileme eğilimi devam etmiştir. 

•Yıllık ortalama artış ise yüzde 9,13 oranındadır.  

                                                                                 Aralık      2004      2005

Bir önceki aya göre değişim oranı (%)                                 3,52         2,48

Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)        11,72       5,65

Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)           11,72       5,65

12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)                     9,05         9,13

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan bazı ürünlerin fiyatlarında Aralık 2005 itibariyle gözlenen değişim şu şekildedir:

Süt, yoğurt, peynir gibi temel gıda maddelerinin bulunduğu grupta; genelde bu ay fiyat değişikliği sözkonusu olmamıştır. Geçen yılın aynı ayına göre süt ve peynir fiyatında artış olurken, bazı marketlerdeki fiyatlama politikasına bağlı olarak bazı yoğurt markalarında düşük de olsa fiyat gerilemesi tespit edilmiştir.  

Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grup; bu ay gıda harcaması tutarına bir ayda gelen artışın yaklaşık yarısına neden olmuştur. Et, tavuk ve balık ile birlikte bazı sakatat ürünlerinin fiyatı artmıştır. Kıyma etin kilogram fiyatı 50 yeni kuruş (yüzde 4,3 oranında) artmış ve yıllık artış yüzde 9,1’e ulaşmıştır. Kuş gribi hastalığı ile fiyatı biraz gerileyen tavuğun fiyatı bu ay 22,2 oranında artmıştır.  Sakatat fiyatlarındaki artış yine kilogramda 50 yeni kuruş olurken, balık da bu ay fiyatı artan ürünler arasında yer almıştır. Bakliyat ürünlerinin fiyatı ise bu ay da değişmezken, yıllık bazda barbunya, kırmızı mercimek ve kuru fasulyede fiyat gerilemesi, nohut ve yeşil mercimekte ise fiyat artışı tespit edilmiştir. Yumurta fiyatı ise bu ay gerileme göstermiştir. Yıllık bazda yumurta fiyatındaki gerileme yüzde 40oranında hesaplanmıştır.  

Meyve-sebze fiyatı mevsim şartlarına ve özellikle son haftalardaki kar yağışına bağlı olarak ortalama kilogram fiyatı olarak artmıştır. Bir taraftan süpermarket rekabeti diğer yandan soğuk hava şartları nedeniyle fiyat derlenen çoğu pazarda esnafın büyük bölümünün “tezgah açmadığı” görülmüştür. Hesaplamada -her zaman olduğu gibi-  pazarda yoğun olarak bulunan ve satılan ürünler temel alınmıştır. Gıda harcaması tutarında bu ay gerçekleşen artışta sebze-meyve fiyatlarındaki artış önemli etken olmuştur. Ekmek, makarna, pirinç, un gibi ürünlerin bulunduğu grupta bu ay bir fiyat değişikliği sözkonusu olmamıştır. Bazı makarna çeşitlerinde, yürütülen kampanyaya bağlı olarak fiyat ayarlaması tespit edilmiştir.  Yıllık bazda ekmek ve un fiyatı aynı kalmıştır.  Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, ayçiçeği yağı, margarin, zeytinyağı, bal, reçel, pekmez, baharat (karabiber, kimyon, nane vb), siyah zeytin, çay, ıhlamur, salça ve tuzun fiyatı değişmemiş; yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ay çekirdeği vb) ürünlerinden sadece antep fıstığının fiyatı artarken diğerleri aynı kalmıştır. Yıl biterken şekere yüzde 8,5 oranında fiyat artışı yapılmış, yeşil zeytin fiyatında da artış tespit edilmiştir. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Büyükşehir Hayat Verdi30 Ocak 2018 Salı 12:03
  • Uşak Belediyesi Sınıra Zeytin Dalı Uzattı30 Ocak 2018 Salı 11:15
  • Her Zaman Yanınızdayız30 Ocak 2018 Salı 10:01
  • Huzurevi Sakinlerinin Evladıymış Gibi Davrandılar26 Ocak 2018 Cuma 15:40
  • Ahbap Türkiye'yi Ağaçlandırmaya Devam Ediyor24 Ocak 2018 Çarşamba 15:10
  • Mor Yaşam Projesi İle Destek Sürüyor24 Ocak 2018 Çarşamba 11:49
  • Kanserli Çocuklar Yararına Zumba12 Ocak 2018 Cuma 10:47
  • Umudun Adı: Sevgi Eli12 Ocak 2018 Cuma 10:18
  • Görme Engellilere Dikkat Çektiler12 Ocak 2018 Cuma 09:32
  • İzmir SEV’de Bilim Dolu Bir Gün18 Mayıs 2016 Çarşamba 19:09
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894