• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İzmir 18 °C

Adnan SAKA Yazıyor

Adnan SAKA Yazıyor
Ne yazık ki Türkiye de böyle bir süreçten geçiyor. Türkiye olarak gençlerimize iş yaşamıyla entegre, pratiğe dayalı ve eğitimin ardından hemen çalışabileceği mesleki eğitimi veremiyoruz. Üniversite önündeki

Meslek Lisesi, Memleket meselesi

Değerli okuyucularım, Türkiye, herkesin sıklıkla dile getirdiği gibi genç nüfusa sahip bir ülke. Zaman zaman Avrupa nüfusunun yaşlandığını, genç nüfusumuzla büyük bir potansiyeli barındırdığımız söylenir. Evet, genç nüfus bir avantajdır ancak o nüfusa iyi bir eğitim ve iş, kariyer olanakları sağlanamazsa dezavantaja kolaylıkla dönüşebilir. 

Ne yazık ki Türkiye de böyle bir süreçten geçiyor. Türkiye olarak gençlerimize iş yaşamıyla entegre, pratiğe dayalı ve eğitimin ardından hemen çalışabileceği mesleki eğitimi veremiyoruz. Üniversite önündeki yığılmalardan, üniversite mezunlarının iş bulamamasından hepimiz yakınıyoruz. Öbür yanda ise işgücü talep edenler, nitelikli işgücü bulamamaktan şikayet ediyor Ancak bu karamsar tabloya rağmen son aylarda kamuoyunun mesleki eğitime olan ilgisi bu konuda umutlarımızı arttırıyor. 

Geçtiğimiz yıl TÜPRAŞ'ı satın alan Koç Holding, dikkatleri mesleki eğitime çeken önemli bir adım atarak “Meslek Lisesi, memleket meselesi” sloganıyla bir proje başlattı. Koç Holding proje ile “Mesleki-Teknik Eğitime Özendirme Programı”nı başlatarak Sanayicimizin ihtiyaç duyacağı nitelikli ara eleman yetişmesine dönük önemli bir yapısal reforma start verdi. 

Koç grubundan sonra, Sanayicilerimizin, ara eleman yetişmesine yönelik çalışmalarına bir örnek de Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanımız olan İzeltaş yönetim kurulu başkanı Sayın Ender Yorgancılar’dan geldi. İzeltaş, ara eleman açığının kapanmasına destek olmak için Milli Eğitim Bakanlığıyla meslek liselerini kapsayan eğitim işbirliği anlaşması imzaladı.

Öğrencilerin ve öğretmenlerin eğitimini kapsayan bu proje kapsamında 300 okula el aletleri çeşitleri ve takım panoları hediye edilecek, teknik malzeme ve laboratuvar desteğinde bulunulacak. Öğrencilere, okul sonrası staj imkanı da tanınacak. Aliağa Mesleki ve Teknik  Eğitim Merkezi’miz de girişimlerimiz sonucu bu projeye dahil edildi.  

Sanayicilerimizin bu örnek eğitim çabalarını yürekten kutluyorum. Umarım diğer sanayicilerimiz de, Türkiye'de işsizlik sorununa kökten çözüm bulabilecek böylesi bir eğitim modeline yönelik çalışmaları biran önce başlatırlar. 

Daha önceki yazılarımızda da dile getirdiğimiz gibi, gerek Aliağa Ticaret Odası'na gerekse de Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'ne yapılan iş başvurularında gençlerimizin büyük bölümünün teorik eğitim veren lise, yüksekokul ve üniversitelerden mezun olduğunu; bu gençlerimizin iş ve pratik tecrübelerinin olmadığını görmekteyiz. Oysa sanayicilerimiz kendini yetiştirmiş iyi bir meslek lisesi ya da yüksekokul mezununa, bir üniversite mezunundan çok daha fazla ihtiyaç duymaktadır.  

Bu yüzden Aliağamızda Mesleki ve Teknik Eğitime önem verilecek çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Aliağa Ticaret Odası ve Aliağa Organize Sanayi Bölgesi olarak önümüzdeki süreçte Mesleki eğitimle ilgili eğitim kurumlarımızla işbirliği içinde çeşitli çalışmalar gerçekleştireceğiz. 

Gençlerimizin, bir mesleki-teknik eğitimden geçerek beceri ve yeterliliklerini artırıp, nitelikli ara eleman olarak bunun istihdama yansıması gerekiyor. Aliağamızda yapımı devam eden Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki işletmelere nitelikli işgücünü Aliağa'da yetiştiremezsek, başka sanayi kentlerinde olduğu gibi 2. bir nüfus göç dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu yüzden bunun önlemlerini biran önce alarak ilçemizdeki kurumlarımızla işbirliği içinde gençlerimizin mesleki eğitim almalarını sağlamalıyız.

Buradan anne babalara ve öğrencilerimize de seslenmek ve bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum; Ülkemizde işsizlik ne yazık ki azalmıyor, her geçen gün artıyor. Odamıza başvurup, İş arayan her üç kişiden ikisi üzülerek söylüyorum ki mesleki yeterliliğe sahip değil. Öte yandan Sanayilerimiz  ise ihtiyaç duyduğu vasıflı işgücünü, yani ara elemanı bulamıyor. ALOSBİ'de sanayicilerimiz Aliağa'da mesleki yeterlilikte eleman bulamadığı için Manisa ve Çiğli'den eleman getirip götürüyor. Bu gerçekler ve ihtiyaç tüm açıklığıyla görülmesine rağmen gençlerimiz düz liselere, mezun olunduğunda iş bulma şansı yok denecek kadar az olan yüksek öğretim bölümlerine gidiyor. Bir çok anne baba da, “sosyal prestij” kaygılarıyla (!) çocuğunu mesleki eğitim yerine teorik eğitim ağırlıklı üniversitelere gönderiyor. Oysa herkesin bildiği bir gerçek; Sokaklarımız, üniversite mezunu işsizlerle dolu. Gençlerimiz, sadece Duvara asabilecekleri bir diploma almak yerine, hemen iş yaşamına atılabilecek mesleki eğitime yönelmeli, aileler de gençleri bu gerçekler doğrultusunda yönlendirebilmelidir.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894