8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
KADIN = MÜCADELE ve EMEK
İnsanca ve eşit çalışma koşulları için verdikleri mücadelede yaşamlarını kaybeden Newyorklu yüzlerce kadın işçinin ardından Clara Zetkin ve onun gibi emek veren tüm kadınların bıkmadan usanmadan mücadele ederek kabul ettirdikleri, Dünya Emekçi Kadınlar günü olarak tarihe geçen bu gün; ne yazık ki bu mücadelenin başlatıldığı Amerika"da dahil olmak üzere dünyanın bir çok yerinde anlamına, temsil ettiği değerlere uygun olarak gündeme getirilmemekte.
Her ne kadar Birleşmiş Milletler tarafından bu günün tüm kadınlara mal edilmesi prensipte yanlış olmasa da bu bakış, içinden Emek kelimesinin çıkarılması 8 Mart'ın anlamını zedeleyen bir zihniyeti doğurmuş, varolma amacının önüne geçmiştir.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Sevgililer Günü gibi, kadınlara narin bir çiçek, kırılmaması gereken bir biblo gibi davranılan, çiçek çikolata hediye edilen bir gün değil, Dünya Emekçi Kadınlar Günü, sadece pembe patiklere doğan varlıklar için değil, emekçi, amaçlarına ulaşmak için çaba veren, çalışan kadınlar için bir gün.
Bu gün, tüm dünyada sırf kadın olduğu için sömürülen, tarlalarda, fabrikalarda bir kadın işçi olmanın, emeğin ve alın terinin damla damla süzüldüğü, kadınlarımızın günüdür.
Bu gün, kadınlığını şefkat ve emeğiyle yüceltmiş, yoz ve hoyrat ellerin, dillerin altında yaşama direnmiş ve direnmekte olan kadınlarımızın günüdür.
Bu gün; kadınlarımızın neden hala, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun ev içi şiddete maruz kaldığının ve; erkeklerden gördükleri şiddet sonucunda ölen ya da sakatlanan kadın sayısının hastalıklardan, trafik kazalarından ölen, sakatlanan kadınlardan daha fazla olduğunun konuşulması gereken gündür,
Bu gün; kadınların hala ucuz ve kayıt dışı iş gücü olarak görülmesinin, Ekonomik, Dinsel, siyasi ve cinsel istismarla hiç de azımsanmayacak bir biçimde karşı karşıya olduğunun konuşulması gereken gündür.
Bu gün mücadele günüdür ve kadın demek mücadele demektir, emek demektir. Kadın her şeyden önce yaşama direnir. Emeğiyle daha güzel bir yaşam kurgular.
Emperyalizmin hedefi işte bu nedenle önce kadınlardır. Aydınlanma kadının kafasının içinde başlar çünkü.
Neden? Diye sorması yeterlidir bir kadının
İşte bu nedenle emperyalizm, kadını sömüren düzenleri besler.
Antiemperyalist mücadele içinde olan bizlere düşen, tüm bunların değişmesi için çaba harcamak, her türlü sömürüye, geri bıraktırılmaya, kadını kurban seçen törelere, kadını yok sayan zihniyetlere, uygulamalara karşı onurlu ve direngen bir duruş sergilemektir.
Biz Kemalist neferler; kadını yok sayan bir düzeni bu ülkeye egemen kılmaya çalışan anlayışa destek verenleri Mustafa Kemal"in kadına ve emeğe verdiği değeri bir kez daha irdeleyip, değerlendirmeye davet ediyoruz.
Biz, tam bağımsız bir ülke, hakça bir düzen, daha yaşanılası bir dünya kurmak için mücadele eden tüm kadınlarımızı kutluyor, Mustafa Kemal"in devrimci ruhu ile selamlıyoruz.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ALİAĞA ŞUBESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.