30 Ağustos’ta Destanlaşanlar
Değerli Mü’minler!
Şerefli bir hayat, gerektiğinde vatan, millet ve mukaddesat uğrunda ölebilmeyi de gerektirir. Dinimize göre vatan müdafaası ve kahramanlık ruhu, imandaki canlılık, sadakat ve samimiyetin bir sonucudur. Çünkü kutsal davalardaki sebat ve samimiyetin en içten olanı, can pazarı olan savaş meydanında belli olur. Cephede ateş hattında savaşarak mücadele edenlerle bundan uzak duranlar asla bir olamazlar.
Nitekim, Dinimiz savaştan kaçmayı, büyük günah saymıştır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, “Ne oluyor size ki, Allah yolunda savaşa çıkın denildiğinde yere çakılıp ağırlaştınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” buyurmaktadır.
Aziz Mü’minler!
Milletlerin varoluş mücadelesi olarak nitelendirdiğimiz savaşlarda, şehit ve gazi olmak bir mü’min için en büyük rütbedir. Bu ruh, milli metanet ve mukavemeti temsil eder. Şehit veya gazi olmayı manevi rütbe saymayan bir millet, düşmana karşı direncini kaybetmiş demektir. Uğrunda canların seve seve feda edilebileceği değerleri olmayan ve milli onuru bulunmayan toplumlar millet olamazlar. Şehit ve gazilerimiz, düşman dalgalarının çarparak parçalandığı yalçın kayalara benzerler. Vatanı düşman seline kaptırmayan yıkılmaz engel, aşılmaz settir onlar. Vatanın bütünlüğü, onların bükülmez bilekleri ve yenilmez yürekleri ile korunmuştur. Bu vesileyle Cennet vatanımızı bizlere kanları ve canları pahasına miras bırakan bütün şehitlerimizi ve Cumhuriyetimizin banisi, ordularımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.
Tevbe,9/38
30 AĞUSTOS’TA DESTANLAŞANLAR
Muhterem Müslümanlar!
Yakın tarihimizdeki Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin dünyada eşine az rastlanan büyük bir zaferidir. Bu asil mücadele, iman dolu göğüslerin kahramanca direnişidir. 85. yılını kutlamakla şeref duyduğumuz Zafer Bayramı’nın anlam ve önemini, bugünlerde daha iyi anlamaktayız. Bir çok zafer kazandığımız Ağustos ayının son haftasını “Zafer Haftası” olarak milletçe bir kez daha kutluyoruz.
Muhterem Müslümanlar!
İnsanlığın barış ve esenliğini temin etmek Yüce Dinimizin temel ilkelerindendir. Zira, İslam kelimesinin bir anlamı da barıştır. İftiharla belirtmek isteriz ki, barışı adında bayraklaştırarak insanlığa kucak açan bir dinin mensuplarıyız. Dinimiz, savaşı ancak vatanın ve milletin mukadderatına yönelmiş tehlikelere karşı mukaddes bir vazife sayar. “Hazır ol cenge, ister isen sulh-u salah” sözü bu gerçeğin ifadesidir. Müslüman Türk Milletinde vatan sevgisi, onun engin imanının bir yansımasıdır.
Tarih : 24.08.2007 / İzmir İl Müftülüğü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.