• BIST 9659.96
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • İzmir 6 °C

19.Ulusal Kimya Kongresi

19.Ulusal Kimya Kongresi
Ege Üniversitesi (EÜ) Kimya ve Biokimya bölümlerinin düzenlediği 19. Ulusal Kimya Kongresi, Kuşadası Pine Bay Oteli Royal Salonu'nda başladı.

Ege Üniversitesi (EÜ) Kimya ve Biokimya bölümlerinin düzenlediği 19. Ulusal Kimya Kongresi, Kuşadası Pine Bay Oteli Royal Salonu'nda başladı. Konuşmacılar, araştırmasız eğitimin eksik, uygulamasız araştırmanın ise meyvesiz bir ağaç gibi olacağını vurgulayarak, Türkiye'de yeterince araştırma ve uygulama yapılamadığını, bilim adamı potansiyeline rağmen yeterince yararlanılmadığını ifade etti.
Kimya ve biokimya alanlarındaki son gelişmelerin masaya yatırılacağı kongrenin ilk günkü ayağında başta Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ükü Bayındır, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya olmak üzere Türkiye'nin dört yanından gelen katılımcılar ve Amerika, Almanya, İtalya ve İsrail'den konuşmacı ve izleyicilerden toplam 997 kişi biraraya geldi. Kongrede ilk olarak konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, dünya bilim havuzuna katkıda bulunmanın, Türkiye'nin çıtasını yükseltmenin en büyük görevleri olduğunu belirterek, "Ege Üniversitesi sadece kaliteli eğitim anlayışında kalmamış, ülke gerçeklerini bilen, bilimi takip eden kişiler yetiştirmiştir ve yetiştirmeye devam edecektir" dedi.
"Her şeyin başı bilim, teknolojilerin temelinde bilim yatar" diyen Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Çetinkaya, bilimi ağacın köküne, teknolojiyi de gövdesine benzeterek, "Bir ülke bilime değer verdikçe, kendini yeniledikçe gelişir. Bu yüzden üniversiteler desteklenmeli ve üniversitelerin araştırmalarından yararlanılmalıdır. Üniversite ve sanayi işbirliği içerisinde olmalıdır" şeklinde konuştu. Türk üniversitelerinde öğretim elemanlarının içine kapanık olmasının gelişim ve ilerleme açısından bir engel teşkil ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çetinkaya, "AB ülkelerinin üniversiteler arasında işbirliği ve ortak çalışmalar yapılmasını sağlayan 'Cost Aksiyon' adında sistemleri var. Böylece sürekli iletişim halindeler. Türk üniversiteleri de kendi kabuğunu kırıp diğer ülkedeki üniversitelerle işbirliği yapmalıdır" dedi.
Araştırmasız bir eğitimi eksik eğitim, uygulamasız araştırmayı meyvesiz bir ağaç olarak niteleyen Türk Kimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Berkem de, üniversitelerde yeteri kadar uygulama yapılmadığını söyledi. "Eğitimde hedeflediklerimizi gerçekleştirebilmemiz için üniversitelerimizde uygulamalı araştırmaların arttırılması gerekiyor" diyen Prof. Dr. Berkem, "Ülkemiz bilim adamı potansiyeli açısından iyi durumda; ama biz bunu kullanamıyoruz. Bu yüzden ilerleyemiyoruz. BM'nin 2005 Yılı İnsani Kalkınma Raporu'nda Türkiye 94. sırada yer alabildi. Bu içinde bulunduğumuz durumu daha iyi açıklıyor" şeklinde konuştu.

ABD'DEKİ POSTAK SİSTEMİ
Prof. Dr. Berkem, şimdiye kadar Türkiye'de bilim ve teknolojinin içinde bulunduğu durumu saptayan ve yeni hedefler belirleyen çalışmaların yok denecek kadar az olduğunu dile getirerek, "Ulusu hükumeti döneminde ve 90 yılında olmak üzere bu nitelikte iki çalışma yapıldı. Birinci çalışmada hedef gerçekleştirilemedi. İkincisi de birinciden farklı olmadı. Yapacağımız yeni bir durum çalışmasında var olan bilim ve teknoloji durumumuzu iyi saptayıp, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yılına kadar hedeflerimizi gerçekleştirerek 2023'ü yakalamalıyız" ifadesinde bulundu.
Dünyadaki ülkelerin bilimsel yayınlara atıf sayılarını 1973'ten 2004'e kadar yıl yıl veren Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesi Prof. Dr. Bahattin Baysal ise, ABD'nin birinci olduğu bilimsel yayınlar sıralamasında Türkiye'nin 26. olduğunu ve Türkiye'nin 90'lı yıllarda bilimsel yayınlarında artış yaşandığını ifade etti. Buna karşın Türkiye'nin bilimsel yayın ve bu yayınlara atıf sayısı bakımından dünya standartlarının altında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Baysal, özgün ve nitelikli bilimsel yayınların artması için şu önerilerde bulundu:
"ABD'de 'Postak Sistemi' adında bir uygulama var. Kendisine belli bir bütçe verilen bilim adamı araştırma yaptığı alanda uzman kişiler bulur ve projesinde belli bir aylık ödeyerek çalıştırır. Benim uyguladığım bir çalışma dışında bizde böyle bir sistem henüz yok. Bu sistem bizim için de faydalı olur. Özgün ve nitelikli yayınlar çıkarabilmemiz için ikinci olarak öğrencilerimizin, hocalarının çalışmalarını taklit etmek yerine özgün olmaları gerekiyor. Yeni çalışmalar üretilmedikçe kaliteyi yakalamamız mümkün değil. Son olarak da üniversitelerimizde hak eden kişilerin çalışması gerektiğini belirtmek durumundayım. Sırf akrabası, çocuğu diye kişiler akademisyen yapılmamalı. Aksi takdirde ne bilimde ne de bilimsel yayınlarda gelişme kat edebiliriz."
Kongrede konuşan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, kimyanın M.Ö. 10 bin yılından günümüze kadar geçirdiği serüven hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Kongrenin son konuşmacı Teksas Üniversitesi Kimya ve Biokimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Cowley, Bor hakkında konuşarak bu elementin diğer elementlerle birleştirilerek yeni kullanım alanları oluşturulabileceği konusunda katılımcıları aydınlattı.
Kongre 4 Ekim'de sona erecek ve kongrede kimya konusunda yapılacak sunumların yanı sıra yapılan çalışmaların anlatılacağı posterler de sunulacak.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894